Üvey Oğlum
  • Reads 16,444
  • Votes 113
  • Parts 25
Sign up to add Üvey Oğlum to your library and receive updates
or
#3yasakaşk
Content Guidelines
You may also like
SAKA VE SANRI by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
MUCİZE Mİ?(Tamamlandı.) by shs147
32 parts Complete
Güzel bir aşk hikayesi sizleri bekliyor. Cansu isimli genç bir kız hastalanıyor. Hastalık sürecinde yaşadıklarından bahsediliyor. İhanetler, dostluklar, aşklar var. İçi dolu bir hikaye. Romantik -Dram türünde, "Alıntı1" Sınıf arkadaşlarım ayakta elleri birbirine vuruyor, alkışlıyorlar. Orçun iki yana ayrılmış sınıf arkadaşlarımın arasından, en sevdiğim çiçeklerden bir tacı elinde tutarak bana yaklaşıyor. Tam karşımda durdu: "Orçun?" "Aşkım. Birinci yılımız kutlu olsun." Dedi. Elimi ağzımın üstüne koydum. Gözlerimde yaşlarla dolmuştu. Unuttum. Bugün bizim Orçun'la çıktığımız gün, On Ekim. Aşkım benim. O unutmamış. Ellerimi tuttu. Gözlerimin içine bakıyor. "Seni hala İlkgün kadar çok seviyorum Cansu." Yüreğimin eridiğini hissediyorum. Çok romantik. Okyanusları hatırlatan mavi gözleri tutku, aşk dolu duygular ile bana bakıyor. Papatya tacını kumral saçlarımın üstüne nazikçe bıraktı. "Ah Orçun... Bende seni seviyorum çok ama çok seviyorum!" Ona sarıldım. Ağlıyorum. Aile var, oha, biz sizi yalnız bırakalım diyorlar sınıf arkadaşlarım. Burak ile Mete kucaklaşıp ben ve Orçun'u taklit edince kahkahalar sınıfı doldurdu: "Alıntı2" Banyonun ışıklarını açtığımda tavandaki havalandırma o gürültülü sesi ile çalışmaya başladı. Camdan kabinli, tek kişinin kullanabileceği banyosu, hemen yanındaki klozet ile el, yüz yıkamak için bir lavabodan ibaretti. Tuvaleti kullandım. Aynanın karşısına geçtim. İstemiyorum ama gözlerim yine de bakıyorlar. Soluğumu bırakıyorum. Çok şey anlatıyor bu kısa soluk verme. Kabullenişi, hüznü, özlemi. Birgün aynadaki aksime bakmak istemeyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Elimi pürüzsüz başımda dolaştırıyorum. Hiç kıl yok. Ellerime tutam tutam geldikleri o ilk gün dehşete düşmüştüm. Çok ağlamıştım. Saçlarımı hala çok özlüyorum. Sanki bu kirpiksiz, saçsız hali
GECENİN İZİ by hisssizyazar
33 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 9
drarry trash | turkish cover
BİR KANLI AY EFSANESİ  cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
SAKA VE SANRI cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
MUCİZE Mİ?(Tamamlandı.) cover
GECENİN İZİ cover
𝗕𝗔𝗗 𝗕𝗜̇𝗧𝗖𝗛 //GXG//(+20) cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover

drarry trash | turkish

100 parts Complete

polis : olay saatinde neredeydin!? draco : harry ile sevişiyordum. polis : olay saatini nerden biliyorsun!!?? draco : BEN HER ZAMAN HARRY İLE SEVİŞİRİM!!