" Eflatunun her tonu güzeldir, en belalısından gök kubbeli rüyalısına kadar... " diyen bir kadına gün gelipte o şiiri okuyacağı hiç aklına gelmemişti adamın. Ama şairin de dediği gibiydi, bundan kaçılmıyordu.
Göğe kaldırdı bir akşam üstü başını Celal, derince bir iç çekti önce. Ardından elleri cebinde ağır adımlarla durdu denizin karşısında. Ve gözlerine bakıp da diline dökemediği o kısacık dörtlüğü hayaline söyledi kadının;
Ram ol bana, ruhun yeni bir aleme girsin...
Yazmış kaderin: Aşkıma ömrünce esirsin!
Aklınla, şuurunla, hayalinle bilirsin.
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...
* Hikaye dini veya tasavvufi bir hikaye değildir. "
* Hikayede yer alan bazı karakterler, mekanlar ve anılar dışında kalan her şey KURGU'DUR...
* Hikaye Antakya ve İskenderun 'da geçmektedir 🌿
"Aranızdan biri benim için çok önemli." Şarkı biter bitmez söylediği şey sabırsızca yerimde kıpırdanmama sebep oldu. Gözleri direkt olarak benim üzerime düştüğünde çevremdeki hayranlarının telefonlarını çıkarıp beni çekmeye başladıklarını hissedebiliyordum. "Sadece Otuz Beş değil tüm albümlerim onun sayesinde, ona yazıldı." İstemsizce tebessüm ettim. Tebessümümü gördüğü an o da kocaman gülümsedi. "İyi ki benimlesin birtanem. Nice senelerimiz olsun."
O an kendime bir söz verdim.
Ne olursa olsun bu adamı bırakmayacaktım.