"İyi" deyip telefonu kapattı. Ya da kapattığını sandı. Çünkü hala sesler geliyordu telefondan. " Bu oyun nereye kadar sürecek diyordu " bir ses.. Bu ses tanıyordum. Bu Karan'ın en yakın arkadaşı , Buğranın sesiydi. "Ömür bana aşık olduğunu itiraf edene kadar " " Ya itiraf etmezse, kızdaki inat ,sende bende yok , işin çok zor, hele evliliğin düzmece olduğunu öğrenirse seni kör kuyulara atar üzerine de beton döker" Ah canım benim beni çok iyi tanıyordu ama , allah aşkına bu adam ne saçmalıyordu ? "Öğrenmeyecek " dedi Karan. Boğuk sesi kulağımda yankılanırken , sinirle telefonu kapattım. Gözlerim aynadan Esrayla kesişti. "Bana spor ayakkabılarımı getir dedim. Hiç soru sormadan kutudan ayakkabıları çıkarıp önüme koydu. Annemin şaşkın bakışları altında , giydim ayakkabılarımı.. Bu arada kuaförde duvağımı takmıştı.. Tek kelime etmeden çıktım oradan. Sinir tepeme çıkmış , gururum ayaklar altındaydı. Demek bana oyun oynuyordu. Aynı öfkeyle gelinliğin eteğini toplayıp koşmaya başladım.. Ne bana deli görmüş gibi bakan insanlara aldırdım ne de yerlerde sürünen , leke olan gelinliğime.. Yıllar öce bir yerlerde aşkın tarifini okumuştum.. Rüzgar tenimi yalarken o geldi aklıma.. 1 Tatlı kaşığı romantizim. 3 Yemek kaşığı güven. 1 çay kaşığı paylaşım. 1 Pinçik şefkat. 1 çimdik eğlence 1 Kilo uyumluluk. Yarım su bardağı sabır.. Sabırdı , en son malzemesi , ve Karan tüm kotasını doldurmuş , başıma geleceklere hazırım diyerek bana hayatımın kazığını atmıştı.. Madem oyun istiyordu , o zaman oyun benim kurallarıma göre olacaktı... Önce işe şu sahte nikahı gerçek yapmakla başlayacaktım -
15 parts