Gölge altında doğmuş bir soy, sırlarla kuşatılmış bir geçmiş ve gecenin içinde büyük bir açlıkla avını parçalara ayırmayı bekleyen yırtıcılar...
Federal Soruşturma Bürosu'nun idealist ve gözü pek Hukuk danışmanı Evelyn Hawthorn, o sabah uyandığında bildiği dünyanın ayaklarının altından kayacağını asla tahmin edemezdi. Ailesinin sakladığı sırlar, nesiller boyunca kuşaktan kuşağa aktarılan bir lanet ve farkında olmadan içinde taşıdığı o korkutucu güç... Evelyn, bu gerçekle yüzleşmeye hiç bu kadar yakın olmamıştı.
Kendisini karanlık geçmişin canlı bir hatırasını taşıyan bir iblis avcısı ile ihanetin ve özgürlüğün kokusunu alarak yaklaşmakta olan kadim bir varlığın tam ortasında, kaderini yeniden şekillendirecek tehlikeli bir oyunun içerisinde bulduğunda satranç tahtası tam olması gerektiği şekilde hizalanmıştı.
Aşk, tehlike ve ihanetin iç içe geçtiği bu dünyada Evelyn, kendi geçmişini, binlerce yıldır ödenmeyen bir kefareti ve içinde saklı karanlığı keşfederken her adımda daha fazla tehlikenin içine çekilir. Evelyn'in soyunu ve onu özgürlüğüne kavuşturacak bu "anlaşma" bozulmak üzeredir. Ve bu bozulduğunda Evelyn'in hayatı, bildiği tüm gerçeklerle birlikte sonsuza dek değişecektir.
"Gölge" sadece geçmişinde değil, şimdi peşinde. Peki, Evelyn sırlarla örülmüş bu dünyada, kime güvenebilir?
Abisi'nin evlenmesiyle sonunda istediğini gercekleştirip kendi evine çıkan sibel başına gelecekleri bilseydi abisi'nin evlenmesine rağmen baba parası yemek için çalışmayı bırak ayrı ev bile tutmamasına sevinir miydi? ya "evim evim güzel evim" dediği evin ona yaşatacaklarını bilseydi ne olurdu? artık onun için yapacak birşey yoktu zamanı geriye alamazdı.Zaman onun için ne gösterecekti bilemezdi ama artık geri dönüşü yoktu. ..
Kötü kalpli bir kadın yüzünden lanetlenmişti o bedeni oyuncak bir bebekti ruhu ise yıllardır o evdeydi tek kurtuluşu lanetli bir aşktı ama kim onu sevebilirdi ki sevse onun için zorluklara katlanır mıydı? kimse katlanamazdı ona göre ya öyle değilse ya onun için bütün zorluklara katlanan biri varsa olabilir miydi?
bütün mutluluğumla evimi temizledikten sonra temizlik malzemelerini koymak için koridorun sağ taraftaki küçük odaya gidiyordum ki bir anda boynumdan tutulup duvara hızla yapıştırılmamla kalbim korkuyla çarpmaya başlamıştım karşımda bir ruh vardı elleri boğazıma sarılı gözleri öyle korkutucu bakıyordu ki boğazım sıkılmasa çoktan cığlığımı basmıştım ben ona korkuyla bakarken o bakışlarımı umursamadan konuşmaya başladı.
"o bebekten uzak dur" demişti ne bebeğinden bahsediyordu ben cevap vermek istesem bile elleri boğazımı öyle bir sıkıyordu ki sesim çıkmıyordu o ise bu durumu önemsemeden cümlesini tekrarlayıp ortadan kayboldu
"o bebekten uzak dur"