33 parts Ongoing Avukat Gökçe Eraslan, yanlışlıkla müvekkili yerine bir askeri arar ve o askerin hayatını kurtarır. Ardından olan olaylar nedeniyle Gökçe, geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalırken şehit ve asker çocuklarını eğiten gizli Oğuz Teşkilatı'nın varlığını öğrenmesi hayatında birçok şeyi değiştirir.
Diz kapağımız yara olduğunda, "Öpünce, geçer." der annelerimiz. Peki ya yüreğimizdeki yara, ruhumuzdaki yara? Onların öpülmesi mümkün değil. O yaralar; öpülünce geçen yaralar değil, sevilince geçen yaralardır. Ama sevgi her yarayı iyileştirebilir mi?
"Kızların en çok diz kapakları acırmış, benim en çok yüreğim acırdı."
"İyileşmek, yaralılara özgü bir şeydir. Ölüler, iyileşemez."
🌼
"Güçlü, olmayı ben istememiştim. Hayat, beni güçlü olmak zorunda bırakmıştı. Bazı kızlar annelerinin savaşçısı, bazıları ise babalarının prensesi olurken ben ne annemin savaşçısı olmuştum ne de babamın prensesi... Ama ben aldığı her davayı kazanan, zor durumda olan kadınlara, küçük kızlara yardım eden, güçlü ama aynı zamanda ruhu ölü bir kadın olmuştum. Ve bu da benim Dilhun Kalbimin Davasıydı."
🐺
"Türk Askerinin tek aşkı, vatandır."
"Vatanımız, verilen binlerce şehite nasıl değiyorsa sende sevgime o kadar değiyorsun..."
🐺 & 🌼
~ Bu kitaptaki kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünüdür. ~
(Yayınlanma Tarihi: 04.02.2023)
Dilhun Kalbimin Davası adıyla yayımlanan ilk hikayedir!