Artık her şeyin farkındaydım. Geçmişim, gözlerimin önünden geçti. Her şey ben farkında olmadan şekil almaya başlamış ve kontrolümden çıkmıştı. Amacım uğruna başladığım yol, ruhumu deşecek taşlara sahipti. Ben sadece piyondum. Hani şu değersiz, küçük, göze batmayan ve kolay lokma olan. Ben şahın ta kendisini isteyen beyazdım. Karanlığımın parmaklarımda oluşturduğum hapishaneyi kırmasını bekledim. Sonra da ışığa karışmasını ve izini yok etmesini izledim.
Şimdi ise, yine karanlığın pençesindeydim fakat son derece savunmasızdım. Beni intikam oyununa son anda dahil edilen kişiye baktım. Katilin kanımı donduran buz mavisi gözlerine. Alaycı gülümsemesi zehir akıyordu. Eğildi ve yüzümü yüzüne sabitledi "Oyun bitti. Yenildin.'' dedi kazanmanın verdiği küçümseyici bakışlarıyla. Eskiden geleceğimi düşündüğümde avukat, güzel bir hayat ve mutluluk görürdüm. Şu an düşündüğümde de... Yerini soğuk bir boşluğa ve kan kokusuna bırakmıştı.