Bu bölüm, okuyucuyu karanlık ve gizemli bir atmosferle tanıştırarak hikayenin temelini oluşturur. Murat, yakın arkadaşı Can'ın kaybolduğu haberini alınca, onu bulmak için derin ve ürkütücü ormanda yalnız başına bir yolculuğa çıkar. Can'ın kaybolduğu eski kulübeye ulaştığında, çevresinde garip fısıltılar duymaya ve korkutucu bir varlığın varlığını hissetmeye başlar. Kulübede karşılaştığı, insanı dehşete düşüren bir siluet, Murat'ın korkularını körükler. Şimşeklerin aydınlattığı o anlarda, figürün boş gözleri ve donuk yüz ifadesi, onu bu karanlık dünyaya çekmeye kararlıdır.
Bu ilk bölüm, yalnızlık ve çaresizlik duygularıyla doludur. Murat, hem fiziksel olarak hem de psikolojik olarak bir bilinmeze doğru sürüklenirken, olaylar hızla bir kabusa dönüşmeye başlar. Ormanın derinliklerinde kaybolmuş gibi hisseden Murat, gerçeklikle hayal arasındaki ince çizgide mücadele ederken okuyucuya da merak ve gerilim dolu anlar yaşatır. "Kayıp Çığlık," bu karanlık yolculuğun sadece bir başlangıcıdır.
Soğuk vücudunu bedenime değdirdi ölümün, soğukluydu bu ölüyormuydum yoksa.
Yüzümden daha büyük olan elinle ağzımı kapatıyordu sanki neydi bu şey tutulmuştum resmen karabasanmıydı bu..?
Hayır bu çok farklıydı.
Herşeye en başından başlamalıyım belki de..
Ben Çisem biliyorum hikayem biraz ürkütücü ama şuan herşey çok daha iyi merak etme. Hikayemi öğrenmen için biraz sabretmek gerek.
İlk defa böyle bişey yazıp dertlerimi anlatıyorum umarım beğenilir..
Lütfen beğenirmisiniz?