20.yüzyılda,çok uzun sürede cumhurbaşkanlık görevini sürdüren diktatörler olmuştur,bunlardan kimisi çok popülerken,kimisi ise bu gün bile zar zor hatıralanabilmektedir.
Bu zar zor hatırlanan uzun ömürlü diktatörlerden birisi ise,20.yüzyılın ilk uzun ömürlü diktatörü sayılabilen,diğer latin amerikadaki diktatörlere nazaren çok daha acımasız ve garip olan Rafael Trujillo'dur.
Kendisinin bu kadar bilinmemesine rağmen,zamanında bazı abartılı ve ilginç şeyler yapmışdır,bu ilginç şeyleri ilerleyen satırlarda anlatıcağım.
Trujillo denen bu değişik diktatör,24 Ekim 1891 yılında san cristóbal isimli bir kent'de alt-orta sınıf ve 11 (sanırım) çocuklu bir ailede dünyaya geldi.
6 yaşındayken,1897 yılında Juan Hilario Merino okuluna kayd oldu,fakat bir yıl sonra Pablo Marinas okuluna geçti ve o okulda Eugenio Maria de Hostos'un müritleri tarafından eğitildi ve ilkokul dönemlerinin geri kalanı da orda geçti.
Çocukken görünüşüne takıntılı olduğu söylenir,bazen ayna karşısında gazoz kapaklarını sanki bir medalmış gibi kıyafetlerine takardı,bu çok sonralar onun hayatının nereye doğru gideceğine bir işaretdi sanki.
16 yaşına geldiğinde kendisi telgraf operatörü olarak bir iş buldu ve bu işte 3 yıl boyunca çalıştı fakat bir yerden sonra düzgün gittiğini düşündüğüm kariyeri kardeşi Jose Arismendy Petan'ın kendisini küçük suçlara özendirmesiyle ve bu küçük suçlara itelemesiyle yavaş-yavaş son buldu denilebilir.
Kendisi bu küçük suçlardan dolayı bir ay hapis yattı,fakat bu hapis kendisinin suç işlemesini önleyemedi,hatta(sanırım)bu olaydan sonra 42 adında bir soyguncu çetesi kurdu,yani adam suç dünyasına daha o yaşlardan ve o dönemlerde girmişti ve yıllar geçtikce daha da suç dünyasının derinliklerine dalacaktır.
Buna rağmen kendisi bir süre Bocha Chica'daki bir şeker kamışı plantasyonunda gözetmrn olarak çalıştı.
Tam
(Kızıl Kardelen 3)
Abdülhamit'in gizli hafiyesi, İstanbul'un gece bekçisi, Galata'nın gölgesiydi o.
Annesinin emanetini isminde taşıyordu.
Babasının ışığını da yüreğinde...
"Kara Peçe" diyordu ona kimileri... Kimileri de; "Gölge..."
Kara Kurt ve Kızıl Kardelen'in katillerinin üzerine düşen siyah, öfkeli bir gölge...
...
Bey kızı oldu Mahinur. Defterdar ağabeyinin hanım kız kardeşi oldu.
Şimdi Yüzbaşı Hazar'ın yanında, erkek kılığında bir askerdi. Evlendiğini, sevdiğini, çocuklarını görecekti.
Buna nasıl katlanacaktı?
Daha önemlisi, yakalanmadan bu yolculuğu yapacak mıydı?
Yolculuğun sonunda kendini onun kollarında bulmak, asla hayal etmediği tek şeydi.
...
Mahinur ve Kuzey, anne ve babalarının ölümünden sonra değişmişti.
Mahinur, kalbinde duvarlara sığmayacak bir sır saklıyordu, Kuzey ise kardeşini korumak ve ailesinin vakitsiz ölümünü çözmek için kendini adamıştı.
Geceleri iki kardeşte annelerinin peçesine sarınıyordu. Farklı amaçla, ancak tek inançla. Yaşamak...
Aşık oldukları, hayatları ve zorluklar onları birbirine düşman haline getirecekti.
Onları yine tek amaç birleştirecekti.
Aileleri...