MELEK'İN HİKAYESİ AŞK DÖKÜMÜ ( Gitme Kal Diyemedim ) Ölmek neydi? Kimilerine göre,beyaz kefenlere sarılıp, soğuk ve karanlık toprağa girmek ya da unutulmaktı belkide. Peki insan yaşarken ölebilir miydi? Ne zordu bu soruların cevapları. Ama Melek için ölümün tanımı hiç de zor değildi bu son yaşadıklarından sonra. Ölüm, sevdiği halde sevilmemek, onun gözünde bir hiç değerinde olmaktı. Ya da Melek öyle sanıyordu. Hayata bir sıfır yenik başlamış bir kişiydi genç kız. Her ne karar Turan karşısına çıkana ve kendisini ona aşık edene kadar kendisini hayata karşı önde hissedene kadar olsa da. Ama yine hayat genç kıza çelmesini takmıştı. Hemde en hassas yerinden, onu kalbinden yaralamıştı. ****** Ölmekten korkmuyordu ki genç kız. Eğer Turan'ı kendisinden ayrılacaksa isterse şuracıkta alsındı Allah canını. Onun tek korkusu genç adamın kendisine bunca zamandır sevgi ile baktığı bu gözlerde gördüğü nefretti. Aslında nefret de bir duyguydu sonuç da değil mi? Ya onu bile hissetmese kendisine karşı duygusuz olsaydı? Hem insan oğlu bir tek sevdiği kişiye nefret beslemez miydi? Kim bilir belkide aşık bir insanın kendini teselli şekliydi bu sözler. Gerçi genç kız bu nefretin nedenini de anlayamamıştı ki. Ailesine karşı bile Turan'ı savunurken, hep aşkını ön planda yaşayıp, kendinden ödün vermişken, tek beklentisi sevilmek olmuştu. Bu zamana kadar çok mutluydular da. Ya da Melek öyle sanıyordu.Turan'ın bu yaptığın bir açıklamasını bulamıyordu çünkü. Buldukları da canını yakıyor ve o ihtimali hemen siliyordu. ****** ....... DEVAMI HİKAYEDE................ BURAYA SIĞMADI ;)))))
8 parts