Rüzgarı hissediyor musun? Tenine çarpan o soğuk rüzgarı, bedenini üşüten o soğuk rüzgarı, gökyüzünden akan gözyaşlarına karşı korunmak için başını eğmek durumunda kalıyor musun? Gökyüzünün bir damla yaşını insanların göz yaşlarını görmemek için kaçtığın gibi yağmurdan da mı kaçıyorsun? Kendini peki bıraktın mı? Soğuk rüzgara sarılmak için kollarını rüzgara açtın mı? Bedenini bu soğuğa kabul ettirdin mi? Sen soğuğu kabul ettin mi? Başını kaldırarak damlaların yüzüne çarpmasına izin verdin mi? Soğuğa sarılmadığın sürece ölümün soğukluğuna dayanabilecek misin? Yağmur damlaları toprağına dökülürken kimse sana siper olmayacak. Sıcaklığı kabul eder misin? Güneşin sıcaklığını mı yoksa bir ateşin sıcaklığını mı? Elini ateşe koymayı denedin mi bir kere? Peki ölümün bir o kadar ateşli bir o kadar da soğuk olacağını hiç düşünmedin mi? Ateş o kadar sıcak ki bedenini yakıyor, su ve rüzgar o kadar soğuk ki bedenini donduruyor. Kalbim bir rüzgar ve su kadar soğuk, ruhum bir o kadar sıcak. Ben ateşi kabul ettim. Ben rüzgarı kabul ettim. Ben yağmuru kabul ettim. Avuçlarımdaki kana bakarken avucumun yanmaya başladığını hissettim. Karanlığın içindeki soğuk bedene bakarken üşüdüğümü hissettim. Bedenime çarpan rüzgarla yaşadığımı hissettim. Ben buydum Kalp Katili. Avuçlarında cehennemi taşıyan. Bedeni ölüm kadar soğuk olan. Yaşadığını hisseden rüzgarı kucaklayan. Peki bir gün aşık olacağını düşünmüş müydün? İmkansız derdim. Kendime söylediğim yalanların içindeydim. Ama kalbimi kandırmak imkansızın ta kendisiydi.All Rights Reserved
1 part