M̶Y̶ ̶S̶E̶N̶Ō̶R̶İ̶T̶A̶

.
.
.

Söylediği sözleri asla düşünmeden hareket etmesi ortamda fısıltılar oluştururken solmaz bir kaşını kaldırarak onun yaptığı gibi yerinde doğrulmuştu. Ardından sigarasını masaya bastırarak söndürmüş ve devam etmesi için ercanın gözlerine sonra silaha bakmıştı.

"Biliyorsun adamların azaldı, hatta kadınlar yok denecek az.. Kendi kızımı sana verebilirim Solmaz, bu sayede bir ajan kazanmış, aynı zamanda bazı belgeleri almış olursun"

Ercan söylediği sözlerle birlikte solmazın gözlerine baktı. Gördüğü kararsız ifade ile pis bir şekilde sırıtırken kazandığını hissetmişti, hatta o kadar iyi hissetmiş olmalı ki dudaklarında küçük bir sırıtış oldu, tabii bu sırıtış solmazın dedikleri ile daha da büyüdü.

"Adresi vermen yeterli, ayrıca bu anlaşmayı yaptığımız için.. Ortalıkta gözükmemen lazım"

.
.

"Anlaşmada bu yok! Beni öldüremezsin, piç kurusu! "

Ağzından bir tükürük gibi çıkan sözler solmazı sadece güldürdü, ardından silahı bir hışımla alnına dayayarak tetiği çekti.
Ortalıkta duyulan tek şey bir silah sesi ve bir bedenin yere yığılması olmuştu.

Hoş, artık uğraşması gereken bir kız.. ve arkadaşları vardı, ona verilen bu teklifi güzelce kullanacaktı.