Nefesin gözlerinde yorgunluk vardı, sadece gözlerinde değil tüm bedeninde. Kafasını gögüsüme yaslayıp kolunu belime sardı. Yaralı olan kolumu aldırış etmeden kaldırdım ve belimde olan elinin üstüne koydum. Huzur kokan saçlarına bir öpücük kondurup oynamaya başladım. Kadife bir kumaş gibiydi. Dokusu farklı kokusu farklıydı, kısacası Nefes Akarsu farklıydı. çünkü o sert görünümlü merhamet insanıydı, çünkü o annesine muhtaç küçük bir erkek çocuğuydu. Gözleri yeşildi ama dünyası griydi. Evet griydi çünkü ne beyaz kadar temiz nede siyah kadar kirliydi. O gri dünyaların adamı Nefes Akarsuydu işte.