Oturacakken boş bulduğum bir banka,
Düştü avuçlarımdan bir çanta.
Tok bir ses duyuldu,
Tıka basa dolmuş gardan.
Atkuyruğu saçlarım kapatırken yüzümü,
Hissettim üzerimde bir çift,
Okyanus mavisi gözü.
Her şey sustu:
Gar sustu,
Hava kesildi bıçak,
İnsanların diline bir kilit kondu.
İçimde yeşerdi,
Bir umut kırıntısı.
Kalbimin gürültülü sesi,
Koca garı doldurdu.
Akrep ile yelkovan yitirdiğinde işlevini,
Sanki bozmak ister gibi bu anı birileri,
Garda anons duyuldu.
Kırıntılarım oldu tuzla buz,
Mavilerime siyahlar çöktü.
O geldi tekrar:
Yalnızlık.
Diğer adıyla,
Sonsuzluk.
Gökyüzü ile denizin arasını doldurmuştu,
Hava denen boşluk.
Şiir ve kapak fotoğrafı ''turuncu hayaller''e aittir :)
"Elimden tutup yatak odasına götürdü. Beni yatak odasına götürürken istediği her şeyi yapmaya istekli olduğumun bilincindeydim. Vücudumu beğenmesini ve çekici bulmasını seviyordum. Çok formda göründüğünü, çok sert ve adaleli bir vücudu olduğunu düşündüm ve bedenini hissetmek istedim. Gözlerinde beni ne kadar istediğini açıkça görebiliyordum ve bu beni her şeyden daha çok mutlu ediyordu. Genç bir adamın olgun vücudumu arzulayabilmesi heyecan vericiydi."
Normal bir ev kadınıyken, kocasının başına gelen felaket sonrası kendisini kocasının patronunun sekreteri olarak bulan kadının öyküsü.