Yalnızlığın adım seslerini duyuyor musun Mitra, geliyor; yıkıcı olacağı bilerek ve bunu umursamayacak kadar katran bir kalple geliyor. Bu ilk yıkımın olmayacak senin, hatırla geçmişini; geçmişindeki o büyük yarayı hatırla. Geçmişin izinin kaldığını ve her aynada o ize bakarken nasıl aynı günki gibi yandığı. Çok olmadı, yalnızlık sana gelmeye karar vereli; kadim dostuna yeniden 'merhaba' de. Zamanın doldu Mitra; yalnızlık, bir zamanlar güneşin eksik olmadığı o odanın buz tutmasına sebep oldu. Artık içeriye girmeye yeltensen bile giremezsin; izin vermez sana kapı, geçit vermez. Çiçek kokularının eksik olmadığı o oda, yalnızlığın beraberinde getirdiği ölüm kokusu ile doldu. Senin buradaki vaktin doldu Mitra, kapının önünden ayrıl; çan çiçekleri açmaz, bir daha burada hayat bulmazlar. Çiçeklerin açmasını beklemek zaman kaybı; arkanı dön çan çiçeklerine, gideceğin yerde sevgi ve sadakat hiçbir zaman olmayacak.