Yıl 2014. Bir kış günü. Saat belki on buçuk, belki on bir. Gecenin bu saatinde o çocuk parkında sadece ikimiz varız. Ama ben ağlamak istiyorum. O ise beni sanki bir direkmişçesine orada dikilmiş izliyordu. Rahatsızlık duydum ve kalkmaya karar verdim, ne de olsa Türkiyedeydik ve her an her şey olabilirdi. Tam oturduğum yerden kalktım ki yerimde durmamı sağlayan bir şey oldu. Çok tanıdık ama bir o kadar da yabancı olan o yüz. Gözleri, bana kızgınca bakıyor ve durmamı emrediyordu sanki. Ne olduğunu anlayamadan yanımda bitivermişti. Direkt olarak gözlerime bakıyordu. Maviye yakın yeşil gözleri, sarı ışığın altında daha çok belli oluyordu. Hafif dalgalı saçları, o mükemmel gözleri ile uyum sağlıyordu. Bana doğru eğildi, dudakları benimkilere değdi. Şaşırmıştım ama ben daha şokumu atlatamadan geri çekilip aynen bir pislik gibi gülümsedi. Ben ise donup kalmıştım. Şokumu atlamama izin dahi vermeden omzuma yavaş bir şekilde çarparak yanımdan geçti. Arkamı döndüm ama çoktan kaybolmuştu bile. Başlangıca bakmayın, 𝑟𝑜𝑚𝑎𝑛𝑡𝑖𝑘 𝑏𝑖𝑟 ℎ𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒 olmayacaktı bu hikaye.
Yıllar önce daha onlar çocukken kaderleri yazılmıştı. Aradaki düşmanlık ve söylenen toz pembe bir yalan ayrmıştı onları bambaşka bir hayata sürüklemişti. Ama berdel kararı onları birleştirmişti. İki küçük aşık berdel sonrası kavuşabilecek miydi??
•••
Ve o an Azra'nın gözünden bir damla yaş düştü. Acı içinde dönüp yanındaki adama baktı ve sadece onun duya bileceği şekilde
"Üzerimdeki gelinlik değil benim kefenim Mirhan ağa"
Dedi.
Mirhan da aynı şekilde sadece Azra'nın duya bileceği kısık bir ses ile
"O zaman cehennem'ime hoşgeldin
Azra hanım ağa"
Diye cevap verdi.
•••
Ailesine sürpriz yaparak Şanlıurfa'ya gelen Azra Neva, kendisinin yaptığı sürprizdan daha büyük bir sürpriz ile karşılaşırsa..
Başlama tarihi; 10.09.2023
Bitiş tarihi; 17.01.2025