Nefessiz Bırakıyorum Geleceğimi (Düzenleniyor)
  • Reads 3,585
  • Votes 158
  • Parts 7
  • Reads 3,585
  • Votes 158
  • Parts 7
Ongoing, First published Apr 28, 2015
Ona baktığını anlamış gibi kıvrıldı adamın dudakları. Gamzeleri yanaklarında özgürlüğünü ilan etti. Gibisi fazlaydı ona baktığını anlamıştı adam. Ama bir türlü kaçıramıyordu kadın gözlerini. Sanki başka bir yere baksa günah yazılacaktı. Sanki o gözlerden başka her yer yasaktı, haramdı kadına. Neydi bu adam da onu bu kadar çeken. Bu soruyu bile soramıyordu kadın kendine. 

Kadın da ona bakıyordu. Gözleri kilitlenmişti birbirlerine tamamlanmış gibi. Kaçırmak istedi adam gözlerini ama yapamadı bir türlü. Takılmıştı gözleri bir kere kadının kakao ışıltılarına. Başka yöne baksa her yer kararacaktı sanki. Dünya da ki tek renk bu gözlermiş gibi baktı kadının gözlerine. Ne bu şekil de baktığını fark etti adam ne de dudağın da oluşan tebessümü. O an için adama adını sorsalar kakao diye yanıtlardı. Tabi bunu fark etmezdi ya olsun. Tek farkındalığı o gözlerdeki ışıltı olsun da varsın adam neyi fark ettiğini bile fark etmesin…
******************************************************
Geçmişin gölgesini üzerinde taşıyan bir adam. Tıpkı üzerindeki gölge gibi adı bile geçmişi yansıtıyordu Ezel'in...
Kendisinin dahi bilmediği kuytu köşelerde masum geçmişini unutan bir kadın. Adı gibi hırçın adı gibi durgun, geçmişiyle çağlayan geleceğiyle nefessiz kalan Su!

Ezel ve  Su. Birbirleri için yine birbirlerine karşı mücadele eden iki kalp. Onları hem destekleyen hem de karşı çıkan dostlar. Sıcacık ve parçalanmış aileler, yürekler. Saklanan veya unutulan sırlar. Çok önceden verilmiş bir kayıp ve gecikmiş bir yas...
All Rights Reserved
Sign up to add Nefessiz Bırakıyorum Geleceğimi (Düzenleniyor) to your library and receive updates
or
#761gecmis
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
36 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
PİNHAN MAHALLESİ  cover
GECENİN İZİ cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Fındık Tarlası cover
SARRAF cover
İMDADIM cover
Kara Gül  cover
AMARİS cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover

PİNHAN MAHALLESİ

31 parts Ongoing

| Yetişkin okular için uygundur, cinsellik ve argo içerir! | Terk ettiği nişanlısının mahallesine üç yıl bir ay on dokuz gün sonra tekrar gelen Nalan ne ile karşılaşacak? Her şey bıraktığı gibi mi? • "Yalvarırım git Nalan. Benim başıma bela açma! Mahallemden git! yoksa-" "Yoksa?" "Zor lan!" dedi yarım ağız bağırarak. "Hayatımı siktin ulan! görmüyor musun Nalan beni? Yarattığın enkazı görmüyormuş gibi! Nalan senle ben aynı mahalleyi bırak aynı şehirde yaşayamayız!" göz yaşlarımı sildim bedenimin yanında ki iki kolu ve yakınımda ki yüzü her şeyi zorlaştırdı. Kör kütük sarhoştu. "Neden?" diye sordum acıyla. "İki yangın beden birleşir.." dedi kendine hatırlatır gibi. Sonra ekledi. "Biz artık beraber yanmayız Nalan. Ya küle döneriz. Yada yakarız!" 'Nalan hep giderdi, Asaf kalmaz sanırdı... Asaf hep kalandı.'