Bu kitap kısa bir asker kurgusudur. İki evli askerin hayatını anlatan, geçmiş ve gelecekten oluşan bir hikâyedir.
Teröristlerden bir kaçını görebiliyordum. Topallaya topallaya şanlı Türk bayrağımızı teröristlerin de herkesin de görebileceği bir şekilde elimde tuttum. "Bu memleket tarihte Türk'tü, halâ Türk'tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır." diye bağırdım avazım çıktığı kadar, dağlara doğru çarpan sesim yükseldi ve yankı yaparak kulaklarıma tekrar ilişti.
Mustafa Kemal Paşa'nın sözlerinden sonra gözlerimin üstüne kara bulutlar çöktü. Türk bayrağını sıkıca tutarken, bedenim kar yığınının üzerine doğru düştüğünü hatırlıyorum.
Biz o gece 8 şehit vermiştik.
Sekiz şehit vermiştik ama onlar bu mesleği yaparak şehit düşmek isteyen sekiz yürekli insanlardı, yürekleri iki şey için atardı bayrağı ve vatanı.
Vatanı uğruna can alıp can veren bir ülkeydik. Ali, Ahmet, Mehmet, Ömer'ler ölmezdi. Yaşardı. Yaşardık. Biz bu vatan için her zaman yaşıyor olurduk.
Vatan, toprak ve bayrak asla satılamazdı.
Asıl şimdi yeniden doğuyorduk.
Biz askerlerin yüzünü ancak ölüler görür, sesimizi ölüler işitirdi.
Biz bu ülke için canımızdan vazgeçen askerlerdik.
Bordo bereli olmak o bereyi takmak için sevdiklerimizi, ailemizi arkamızda bırakmıştık.
Biz bu vatan için her şeyi yapar gerekirse şehit düşerdik.
❝ŞEHİRLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ!❞
Louis was self-oriented, a defensive and snappy character who only fought for himself. Some would go as far to call him selfish.
He'd always found it difficult to cope with stress and when the effects of the A.M finally take their toll, Louis is just about ready to fall.
🐬 🎀 𝒜𝒈𝒆 𝒓𝒆𝒈𝒓𝒆𝒔𝒔𝒊𝒐𝒏 🎀 🐬