KÜL KALPLER
  • Reads 8
  • Votes 6
  • Parts 1
  • Reads 8
  • Votes 6
  • Parts 1
Ongoing, First published Nov 15, 2024
Doğmadan önce yazılan bir mektup,
Ölmeden önce ulaşamayacağı belirtilen bir mektup.
Ya o sana ölmeden ulaşırsa?

_______________
All Rights Reserved
Sign up to add KÜL KALPLER to your library and receive updates
or
#146arın
Content Guidelines
You may also like
Lanetli Aşk by SerifeUzun5
14 parts Ongoing
Abisi'nin evlenmesiyle sonunda istediğini gercekleştirip kendi evine çıkan sibel başına gelecekleri bilseydi abisi'nin evlenmesine rağmen baba parası yemek için çalışmayı bırak ayrı ev bile tutmamasına sevinir miydi? ya "evim evim güzel evim" dediği evin ona yaşatacaklarını bilseydi ne olurdu? artık onun için yapacak birşey yoktu zamanı geriye alamazdı.Zaman onun için ne gösterecekti bilemezdi ama artık geri dönüşü yoktu. .. Kötü kalpli bir kadın yüzünden lanetlenmişti o bedeni oyuncak bir bebekti ruhu ise yıllardır o evdeydi tek kurtuluşu lanetli bir aşktı ama kim onu sevebilirdi ki sevse onun için zorluklara katlanır mıydı? kimse katlanamazdı ona göre ya öyle değilse ya onun için bütün zorluklara katlanan biri varsa olabilir miydi? bütün mutluluğumla evimi temizledikten sonra temizlik malzemelerini koymak için koridorun sağ taraftaki küçük odaya gidiyordum ki bir anda boynumdan tutulup duvara hızla yapıştırılmamla kalbim korkuyla çarpmaya başlamıştım karşımda bir ruh vardı elleri boğazıma sarılı gözleri öyle korkutucu bakıyordu ki boğazım sıkılmasa çoktan cığlığımı basmıştım ben ona korkuyla bakarken o bakışlarımı umursamadan konuşmaya başladı. "o bebekten uzak dur" demişti ne bebeğinden bahsediyordu ben cevap vermek istesem bile elleri boğazımı öyle bir sıkıyordu ki sesim çıkmıyordu o ise bu durumu önemsemeden cümlesini tekrarlayıp ortadan kayboldu "o bebekten uzak dur"
GÜNEŞİN ÇOCUKLARI 🌞🌞🌞 by RapunzelSeviyor
19 parts Ongoing
"Bana ocüymüş gibi bakmayı kes. İnsanım." Derin bir nefes aldıktan sonra dolunaya baktım. Bu gece beni aydınlatmak ona düşmüştü. "Ayrıca göbeğin sana pek yardımcı olmuyor. O ağaç senden birkaç beden daha küçük." Beklediğim gibi birkaç homurtu duyduğumda ağacın arkasına saklanan genç çocuk kendini açık etti. Titreyen bedenini gördüğümde sıkkın bir nefes bıraktım. "Şu gözlerini çek üzerimden velet."dişlerimi sıkarak söylediklerim onu daha da korkutmuş gibi titremesi arttığında kendimden bir kez daha iğrendim. Üzerimde üniformam ile birçok çocuğun hayalini süslerken başka bir çocuğu benliğimle korkutuyordum. "Korkacak bir şey yok. Bir tanıdık." Kaşlarımla arkamdaki mezarı işaret ettiğimde çocuk kalkan kaşları ile bana sanki bir hayaletmişim gibi bakmaya devam etti. "Ne var ulan?! Babamızın mezarına ziyarete geldik işte! Niye mezardaki benmişimde dirilmişim gibi bakıyorsun?" Sağ elinin işaret parmağı titrek bir şekilde havalanıp arkamdaki açık mezarı işaret ettiğinde "Babanın mezarını mı kazdın yani?"diye sordu. Sanki çok normal bir şeymiş gibi sakince omuzlarımı silktim. "Senin mezarını mı kazmalıydım?" "Hayır tabiki de!"diye cırladığında diğer eliyle hızlıca ağzına kapattı. "Abla Allah'ını kitabını seversen senin akşam akşam başka işin yok muydu ya?!" "Niye lan? Bu akşam müsait değil miydi?"
You may also like
Slide 1 of 10
METRUK cover
Saha Yeşili cover
Lanetli Aşk cover
MAHKUM cover
GÜNEŞİN ÇOCUKLARI 🌞🌞🌞 cover
Aşiretmiş ( Gerçek ailem) cover
Kırık Umutlar  cover
lord potter-black'in evi cover
TERAZİ  (Tamamlandı) cover
Geçmişin İzleri cover

METRUK

7 parts Ongoing

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" Diye sordu, sakin kalmaya çalışarak. Gözlerini yumdu kısa bir süre, sakinleşmek için. "BEN, SEN YAŞA DİYE KOKUNA HASRET KALMIŞKEN; SEN KENDİNİ NASIL TEHLİKEYE ATARSIN?!" Diye bağırdı. Sinirle gözlerimi kırpıştırdım. "Ben yaşayayım diye öyle mi?" Diye sordum, boş gözlerle. "Ya sen beni nasıl bıraktın? Nasıl?" Diye sordum, merakla gözlerine bakarken. "Annem öldü ya benim! Annem!" Dedim, sesim titremişti. "Benim sana ihtiyacım vardı, yaşamaya değil," dedim sertçe. Bakışlarım ifadesizdi, şuan ona olan sinirim, sevgimden daha fazla. Ne zaman terazi terse döner, o zaman ben ona sarılabilirim. Sinirle kollarımı iki yana açtım. "AL! YAŞIYORUM!" Diye bağırdım. Dudaklarımdan alaylı bir kahkaha döküldü. "Tabii buna yaşamak denirse," dedim. Baş parmağımı tam kalbine yasladım. "Korkaksın sen," dedim, hiç acımadan. Onu arkamda bırakıp odadan çıktım. Asıl benim hikâyem şimdi başlıyordu...