Gölgeler hep karanlık mıdır? Yoksa bazen umur taşırlar mı?
Sadece insanların olmadığı bu dünyada, yabancı varlıkla beraber yaşıyoruz. Bazıları onlara mavi kanlılar diyor, bazıları sürüngenler, kertenkeleler... Bizimle asimile olmuş, içimize karışmış ama asil kanını bozmamış olanlarla beraber yaşıyoruz. Onların planları kurulmuş, hayat çizelgeleri belirlenmişti.
Semin okuyup bir avukat olacak, ona biçilmiş hayatı yaşayacak ve zirveyi görecekti. Duygularını arka planda tutan asil kanlar, sistematik yaşardı. Semin de öyleydi. Görevini yerine getirecekti bunun için bütün zeminler hazırlanmıştı...
Saye, gölgelerde büyümüş kimsesiz bırakılmış bir kızdı. Mesleğini eline alabilmek için çok çalışması, hayatla mücadele etmesi gerekmişti. Hayat çizgisi babası tarafından Semin'le kesiştiğinde bu durumdan memnun kalmayacaktı. Fakat aralarındaki gizemi çözmek içinde elinden geleni yapacaktı.
Girdiği yeni dünyada Semin'e kapılıp giderken öğrendiği gerçeklerle yıkılacak, yeniden doğacak ve yıkacaktı.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."