Kalbini korumanın tek yolu kimseyi onun yakınına yaklaştırmamaktı. Soğuk bakışları ile bakanın ruhunu üşütürken, bir kehribar gözlü adamın canı, cananı olacaktı.
İlk hayali, uğrunda can verecek kadar çok sevdiği, vatanıydı. Atalarımızdan yadigar kalan vatana sahip çıkmak, onu koruyup kollamaktı.
18 yaşında Diyarbakır'da eğitim gördüğü sıralarda, 3 yılda uzak durmak istediği hangi duygu varsa o duygular duvarlarını aşındıracaktı. Artık o eski soğuk, hırslı, yalnız kadın Mısra İz Yücesoy olmayacaktı. Değişecek ve bu değişimle hayatı yaşamanın keyfine yeni varacaktı.
Önce sıcak bir dokunuşla kalbini çalan ekip arkadaşları olacak sonra ilk görüşte kapıldığı, kor alevlerle yandığı aşkı onda can bulacaktı.
3 yıl sonra hayat hiç beklenmedik bir anda bir avuç dolusu insanın hayatını birbirine bağlayacak ve onlardan bunun karşılığını bekleyecekti.
18 yaşında bütün doğruları değişirken, 21 yaşındaki İz bambaşka bir kadın olacaktı. Düşmanlarına kan kusturacak, sevdiklerini sarıp sarmalayacaktı.
★
Vatanına sevdalı iki yürek!
Birbirlerinin evi olacak, bir taarruzla birbirlerini fethedeceklerdi.
★
KURGU, TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN ASKERİ VE SİYASI YAPISIYLA HİÇBİR ALAKASI YOKTUR. GERÇEK ASKERİ OLAYLARDAN, DURUMLARDAN BAĞIMSIZ BİR ŞEKİLDE YAZILMIŞTIR. BU KURGUDA GEÇEN SİYASİ VE ASKERİ OLAYLAR TAMAMİYLE GERÇEK DIŞI, YAZARIN KALEMİNE AİTTİR.