"Ben çok yalnız kaldım, Vera. Ama sandığın gibi bir yalnızlık değildi bu." Kupkuru dudaklarını ıslattı. "Şimdi sen varsın ama sanki her an gidecekmişsin gibi hissediyorum... Avuç içlerim, yanıklarının acısını hâlâ taşıyor, ama sen dokununca yakmıyor. İyileşiyorum sanki." Elimi tuttu, sıkıca. Ellerini ellerimin üzerine koydu. Teni tenime değdiğinde gözyaşlarım sessizce süzüldü. İlk kez beni göremediği için sevindim. "Özür dilerim," diye fısıldadım. Başımı omzuna yasladım ve sessizce ağladım. Şimdi fırtına kopsa ne değişir? Ateşin külleri sönsün artık. Mühürlü bir yolumuz kalmadı. Her şey mühürsüzleşti. (Kitabın tüm hakları bana aittir)