16 parts Ongoing O gözlerini karanlığa açmıştı.
Zerya Dinar'ın hayatı, bir gece, hiçbir şeyin aynı olamayacağı kadar değişmişti. Bir adam, canından vazgeçebileceği bir kardeşi, tüm aşiretin kaderini değiştirecek bir eyleme sürüklemişti: Mirza Dinar, Reşat Ağa'nın kızı Sare'yi kaçırmıştı. O an, Zerya'nın kalbi bir çığlık gibi atmış, hayallerinin temelleri sarsılmış, gözlerinde bir karanlık belirmişti. Bir daha hiçbir şey eski gibi olmayacaktı.
Ve Ağa, tüm gücüne rağmen, içindeki bu karanlıkla boğuşmaya başlamıştı. Herkes ona güçlü, kararlı bir lider diyordu. Ama gerçekte, o bir boşlukta kaybolmuştu. Bir liderin maskesi, arkasındaki yalnızlığa ne kadar dayanabilirdi ki? Kız kardeşinin kaçışı, onurunun peşinden sürüklediği sorumluluklar, ailesinin gözünde birer yük haline gelmişti. En büyük korkusu, onurunun yitmesi değil, sahip olduğu her şeyin aslında ne kadar kırılgan olduğunun farkına varmasıydı.
Evliliği, bir zorunluluktu, tıpkı taş duvarlardan örülmüş bir hapis gibi...
Zerya'nın gözlerinde bir acı, bir kayıp vardı. Ama Ağa'nın kalbinde daha derin bir yara açılıyordu. O kaybolan özgürlük, onu daha da çok kıskandırıyor; her geçen gün, Zerya'nın cesurca aradığı özgürlüğü, Ağa'nın zorunluluklar içinde tutsaklığını fark etmesiyle birlikte, içindeki isyanı daha da büyütüyordu.
Aşk, ruhun en yüksek melodisi... Ama nefret, onu keskin bir disonansa dönüştürüyordu. Bir yanda isyan, diğer yanda tutku... İçlerinde, birbirine karışan duygular, onları öylesine derinleştiriyordu ki, nereye gideceklerini, ne zaman patlayacaklarını kimse tahmin edemiyordu. Belki de bu, acı ve tutkudan başka bir şey değildi.
Başlama tarihi =20.10.2024