"Atlantis'm ağlama...bak-önündeki sarışının elini alıp kendi gözyaşlarının oluşturduğu yolda aşağı yukarı gezdirdi- ben de ağlıyorum. Yapma böyle...kalbimi yakıyorsun. Cevap vermeyecek misin? Artık bana gülmeyecek misin tatlı tatlı?" "Seni uyarmıştım ben. Beni dinlemeyerek seçimini-ellerini kurtarmıştı-yapmış oldun sen...şimdi niye bu denli kötü görünüyorsun ki?" "Ben... tanrı şahit ki ben böyle olacağını bilmiyordum hığk be-ben bilseydim seni kırmazdım yıldız bahçe-" "Yeter artık! Bana öyle seslenme. Bıktım senin şu dengesiz hâllerinden. Yeter,tamam mı? Ben sensiz daha mutluyum. Sen de önüne bak lütfen." "Sen...sen bana bunu nasıl söylersin? Biz birbirimize aşığız, aşk bitmez. Bunları-elerini sarışının ellerine kenetlemiş kendine doğru çekmişti-sen bana söylemez miydin?-tuttuğu elleri bırakıp- Yoksa... artık sevmiyor musun beni? Nefret mi ediyorsun artık benden?" "Madem duymak istiyorsun öyle olsun. Evet, nefret ediyorum senden. Hem de ölümüne. Sen bana o sözleri söylediğinde o denli nefret etmiştim ki seni öldürsem en fazla ne olur diye düşünmüştüm. Şimdi fark ettim ki on seni öldürseydim şimdi babam da annem de yanımda olurdu. Ya da keşke hiç doğmasaydın." "..." "Cavabını aldığını düşünüyorum. Umarım bir daha karşıma çıkmazsın. Çünkü tanrıya yemin olsun ki seni bir daha karşımda görürsem ne kendimi ne de öfkemi tutabilirim."All Rights Reserved