Hep Soru sorar insan Kendine, Hep Cevap ararken kayboluyor insan, İnsan Gerçekten İnsan olmayı becere biliyor mu peki ? Bilmiyorum
İnsan doğası öyle bir şey ki, karanlık bir sokağa benzer. İçinde her türlü duyguyu barındırır,
Kendi kendine hiçbir zaman yetmez yetmeyecektir de, farklı objelere takılı kalır ve ister, elde etmek için her türlü yola başvurmaktan vaz geçmez, uzun zaman önce tanıdığım yaşlı bir adam bana Şunları söylemişti; cennet de cehennem de bu dünyadadır, herkes burada azabı da ödülü de alacaktır. O zamanki aklımla fazla üstünde durmamıştım ve düşünmemiştim. Çünkü bir yaşamışlığım yoktu. Her şeyi anlatmak isterken her şeyin içerisinde kaybolmuş bir kimliğim ben ve bazen benim yanlışlarım, fark ettim ki bazılarının doğrularıymış, nedir bu katı şey?
Bu kadar savaş olmadan yaşayamıyor ödül olmadan ibadet edilmiyor, İnsan tek bir düşünceye sahip olamayacak kadar çoktur, Yani ne kadar insan o kadar düşünce ve fikir ve ne kadar düşünce ve fikir o kadar savaş, hiç bitmeyecek bir savaş. Hep Tek renk olmak çabası niye?
Bunun adına faşizm denilse de aslında insanoğlunun doğasında yer alan bir ihtiyaçtır. Üstün olmak. Bir düzene karşı savaşmak ve onun yerine yeni bir düzen kurmak, çıkarlarla çatıştığı an ona da başkaldırmak insanlık aptal bir çember etrafında dönüp dolaşıyor, bütün bunları üzerinden atmış insanlar hiçliği savunan ve hiçlik içinde kimseden bir şey beklemeden yaşayan insanlar işte onlar en üstün varlıklardır. Bazen dışlasak ta onları aslında hayatta amacına ulaşmış bireylerdir.
Bunun için bir yaratıcının olmasına veya olmamasına gerek yoktur, saftır temizdir, içinde barındırdığın zamanlar dokundurtmadığın zamanlar, Umuttur. Hiçlik sevginin saf halidir.
---Devam ilerde