Bir gün babası, Masal'ın içine kapanıklığını fark eder ve onun kendine yeni bir hayat kurmasını sağlamak için beklenmedik bir karar alır. Ona bir süreliğine yurt dışına gitmesi gerektiğini söyler; fakat Masal bu teklif karşısında kararsız kalır. Bilmediği bir şehir, bilmediği insanlar ve bilinmeyen bir hayat... Ancak Masal, babasının ısrarıyla kendi korkularını aşmaya karar verir.
Yeni şehir, ona her köşesinde hem geçmişini hem de geleceğini sorgulatacak pek çok şey sunar. Bu süreçte, dışarıdan oldukça gizemli ve mesafeli görünen ateşle tanışır. Ateş, Masal'a kendisi gibi içsel yükler taşıyan, hayatında herkesten bir adım uzakta duran biri gibi görünse de, zamanla Masal, onun kimseye göstermediği yanlarını keşfeder.
İkisinin de kalpleri, hayata tutunmak ve yeniden güçlü olabilmek için birbirlerine ihtiyacı olduğunu fark eder. Ancak, Masal'ın babasının bir sırrı vardır: Aslında onun bu seyahati planlamasının ardında Masal'dan sakladığı bir hastalık yatmaktadır. Bu gerçek, Masal'ın hayatını daha da karmaşık hale getirirken, ateş'le olan bağını da bir sınavın eşiğine getirir.
Masal, acıyla baş etmenin kendi içinden başladığını; ateş ise sevilmenin ancak kendini affettikten sonra mümkün olduğunu öğrenecektir. Bu hikâye, kayıplarımızın ardından bile hayatın bize sunduğu aşk, bağ ve iyileşme yollarını nasıl bulacağımız üzerine bir yolculuk olacaktır.
Mavi artık 19 yaşında, sevginin olmadığı bir ailede büyümüş genç bir kız olmuştur. Tek hayalini gerçekleştirmiş ve doktor olma yolunda ilk adımını atmıştır. Karanlık günlerin bittiğini düşünen Mavi, kendini yıllarca ondan saklanmış bir sırrın içinde bulur ve peşine düşmeye başlar. Tüm acılarına rağmen pes etmeden devam ederken, bu yolun sonunun aslında kendisine çıkacağından bihaberdir...
"İzin ver, sonsuz gökyüzün olayım..."