İntikama Giden Aşk...

Bazen insan kim olduğunu sorgular. "Kimim ben?" diye düşünür ama cevabını asla tam olarak bulamaz. Nasıl biri olduğunu, ne istediğini, hatta neye inandığını bile unutur. Bir noktadan sonra, kendini bir hiçliğin içinde kaybolmuş gibi hisseder.

Hiçliğin içindeki biri... Sevmeyi mi bekler? Sevilmeyi mi? Daha adını bile bilmezken aşık olmayı umar mı insan?

Aşk nedir gerçekten? Bir insanı tamamlayan, ona huzur veren bir şey mi? Yoksa insanı yavaş yavaş tüketen, intikam gibi yakıcı bir yola mı sürükler? Bunu bilemem. Kendime dair en basit gerçekleri bile hatırlamazken, geçmişim altı yıl öncesinden bir gölge gibi silinmişken, aşkın ne olduğunu nereden bilebilirim?
Ama bildiğim tek bir şey var.

Ben aşkı aramıyordum... Ama aşk, beni çoktan bir intikam hikâyesinin başkahramanı yapmıştı.