Hayatının tepetaklak olduğunu bildiği halde, mutlu rolü yapmayı kendine görev edinmiş bir kız, hayat sevincini tekrar yeşertebilir miydi?.. O bu konuda, her şeyi yapacak kadar istekli, hiçbir şey yapamayacak kadar yorgundu...
Onu, geçmişi ve geleceğinden belli bir süre için koparacak olan bir zamansızlık haliydi, Beste'nin yaşadığı.
Annesinin katilleri, karanlıktan korkan bir kıza, aslında sığınabileceği tek şeyin karanlık olduğunu öğretmişti.Artık sığınabileceği tek şeyin karanlık olduğunu biliyordu. Kaderinin rengini değiştirmişti o, elinde olan tek şey ise simsiyah ve karanlık bir sonsuzluktu...
Bütün bunlara rağmen Beste, hayatına devam edebilecek miydi?.. Yoksa, yolun sonuna geldiğini ve çıkmaz sokağa girdiğini düşünüp, pes mi edecekti ?..
-
Yarım çaresizlik, yarım kıskançlık ve bir tutam umut.. Başka bir deyişle aşkın hikayesi..
"Kalbimden geçen bu fırtınalı rüzgar, bakalım beni nereye savuracaktı..."
-