GÖKYÜZÜ SAVAŞÇILARI: Kalp ve Kılıç

"Seni... seni cehennemin yedi değil, yüz bin kat dibine göndereceğim adi piç kurusu!" diye bağırdı nefret dolu bir sesle.
Kalbi, küçük bir kız çocuğu gibi titrese de bedeni, öfke ve nefretle donanmıştı.
Kılıcını çekti. Buna bir son vermenin vakti gelmişti. Aynı şekilde, karşısında ki duygu yoksunu adamda çekti kılıcını yok olmak nedir bilmeyen sırıtışıyla.
Artık hiç bir kaçışı yoktu. İkisinden biri, bu gece ya ölecekti ya da ölecekti.
Ve kız; o kişinin bu merhametten tamamen yoksun olan herif olacağını adı gibi biliyordu.
*************************************************************************
Ay, iyice parladı ulu gökyüzünde. Su, iyice dalgalandı öfkesini kusan denizde. Bitkiler, yeniden canlandı eceli gelen yeryüzünde ve içimdeki alev, daha da körüklendi nefretle dolup taşan yüreğimde...