GERÇEK BEN
  • Reads 271
  • Votes 105
  • Parts 4
  • Reads 271
  • Votes 105
  • Parts 4
Ongoing, First published Nov 30, 2024
Kimsesiz olan 22 yaşındaki Laura Flower doğduğu günden beri Ne anesini neden babasını görmüşdü bu hayatda her zaman yalnız olmuşdu sadece çalışdığı kütüphanedeki iş arkadaşı Adelden başka. Laura hukuk son sınıf öğrencisi idi. Ama bir gün kütüphanede bulduğu bir kitab onun hayatını deyişdirecek ve bütün hayatının yalan olduğunu anlayacakdı....



bu demeki bütün bir hayatım koca bir yalandanmı ibaretmiş ben...o olamam....ben o asla olamam 

başladı:30/11/ 2024
bitti:??/??/????
All Rights Reserved
Sign up to add GERÇEK BEN to your library and receive updates
or
#188kayıp
Content Guidelines
You may also like
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor) by Maral_Atmc6
72 parts Ongoing
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
13.Oda: Sonsuzluk Ateşi by emervegunes
8 parts Ongoing
Çevresinde ki insanlara baktı,bir saniye önce yaşayan ama şuan yanan insanlara. "Aptallık ettin Arla. Kendi gücünün üstünde ki bir gücü yıkabileceğine inandın." Sustu Arla. Konuşmadı, konuşamadı. Cidden bunca insan şuan onun yüzünden yanarak ölüyor muydu? Direniş göstermesi hatamıydı? Aptallık mı etmişti? "Seni uyardım beni dinlemedin. Yakarsın dedim,kendinden önce herkesi yakarsın. Sadece şimdikileri değil gelecekte ki herkesi yakarsın dedim. Cesur olduğunu ve aptal olduğunu yine bana kanıtlayarak yaptın." Arla çöktüğü yerden bile kalkamazken etrafını ateşler sarmaya başladı. Gözlerini karşısında ki karartıdan ayırmadan konuşmaya başladı. "Direndim, insanları kendi çıkarların için kullanıp öldürmene karşı çıktım, gerçekten nefes alabilmek için karşı çıktım, yaşadığımı hissedebilmek için karşı çıktım. İleride başkaları yanmasın diye karşı çıktım-" "Karşı çıktığın herşey sonunu hazırladı. İleride kurtarmak istediğin insanların üzerine ne kadar büyük bir lanet saldığından habersiz karşı çıktın." Alevler Arla'yı sarmaya başladığı zaman koca arazide bir haykırış koptu. "Diren Arla, ileridekilerin direneceği gibi diren. Belki bir umut deyip savaşmaya devam et. Ama biliyorsun ölümün çukurunda yaşamaya çalışmanın ne kadar boş olduğunu. Biliyorsun bir hata yüzünden bazen milyonlarca kişinin hayatını yaktığını. Biliyorsun arafta olmanın ne kadar büyük bir ölüm olduğunu." Arla vücudunun alevlerle bir olduğu an gözleri kapanmadan önce son kez onu gördü. Son kez direndiği varlığa,tüm gücüyle haykırdı. "Arafın bir gün ölümün olması dileğiyle..." (26.04.2024: Backrooms 1.) (13.05.2024: Arkaodalar 1.) (15.07.2024: Astralseyehat 1.) (01.09.2024: Metafizik 1.)
You may also like
Slide 1 of 10
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor) cover
Romeo ve Juliet cover
Zamanın Dışında  cover
FELAKET'İN KOLLARINDA cover
AKREBİN ZEHRİ  cover
The Minister (M)-(SeKai) cover
yeni şiirlerim (gönülden kopanlar)  cover
Yılan Yuvası cover
YAŞAMAYANLAR (KİTAP OLUYOR) cover
13.Oda: Sonsuzluk Ateşi cover

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor)

72 parts Ongoing

Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.