FİKRİMİN İNCE GÜLÜ

Hikaye, iki düşman ailenin oğulları arasında geçen bir aşkı anlatıyor. Bayhan (30), ailesinin tek varisi ve güçlü bir toprak ağasıdır. Genç yaşında köyün lideri olmanın ağır sorumluluklarını üstlenmiş, geleneklere sıkı sıkıya bağlı bir adamdır. Bayhan, sert görünüşü ve güçlü duruşuyla çevresinde korku ve saygı uyandıran bir kişiliktir. Ancak içinde, geçmişte ailesinin ve toplumun baskılarıyla bastırdığı duygular saklıdır.

Öte yandan, Akay (25), iş dünyasında başarılı bir ailenin en küçük oğludur. Daha modern bir hayat tarzına alışkın olan Akay, özgürlüğüne düşkün, kendinden emin ve ne istediğini bilen bir gençtir. Ailesinin Bayhan'ın ailesiyle geçmişte yaşadığı düşmanlıkları her zaman uzaktan gözlemlemiş, bu çatışmanın bir parçası olmaktan kaçınmıştır. Ancak kader, onları hiç beklemedikleri bir şekilde bir araya getirir.

Akay, bir iş seyahati sırasında Bayhan'la karşılaşır ve aralarındaki gerilim, hızla çekime dönüşür. Başlangıçta, bu ilişki Bayhan için sadece bir yasak ve tehlikeli bir oyundan ibarettir. Ancak Akay'ın inatçı ve cesur tavırları, Bayhan'ın bastırdığı duygularını ortaya çıkarır. İkisi arasında gelişen bu bağ, Akay'ın derin sevgisi sayesinde güçlenir. Fakat Bayhan, ailesinin ve köyün beklentileri doğrultusunda bir kadınla evlenmek ve soyunu devam ettirmek zorundadır.

Sena, Bayhan'ın ailesi tarafından seçilen nişanlısıdır. Ailelerin birleşmesini sağlayacak bu evlilik, Bayhan'ın toplumsal konumunu ve ailesinin itibarını koruması için kaçınılmazdır. Akay, bu gerçeği öğrendiğinde Bayhan'dan uzaklaşmaya karar verir; ancak kalbi, bu aşkı kolayca bırakmasına izin vermez. Bayhan ise Akay'a duyduğu derin sevgisiyle gelenekler, aile baskısı ve kendi iç çatışmaları arasında sıkışıp kalır.