Kimliklerimizin ve kalplerimizin savaşı, gerçek özgürlüğe giden yolun ilk adımıdır.
Deniz Vardar, ailesinin karanlık işlerinin gölgesinde yaşayan ve kimliğini bulmaya çalışan bir avukat. Kendini bulma yolculuğu, onu hem ailesiyle hem de içsel çatışmalarıyla yüzleşmeye zorluyor. İlkin Aydın, sahada cesur bir voleybolcu, ancak sahadan çıktığında kendi duygularıyla yüzleşmekten kaçamıyor. Aşk ve dostluk arasındaki ince çizgide yürüyen Elif Şahin ise, en yakın arkadaşına karşı beslediği duygularla mücadele ediyor. Hande Baladın ise neşeli dış görünüşünün ardında, kalbine sığdıramadığı bir karmaşayı saklıyor.
Bu hikaye, yalnızca aşkı değil; kimlik, cesaret ve özgürlüğü arayan insanların yolculuğunu anlatıyor. Hayatın karanlık ve aydınlık yanlarında gezinirken, her biri kendi küllerinden yeniden doğmaya çalışıyor.
"Peki ya hayatının altı, üstünden daha iyi olacaksa?"
Güneş, usul usul terk ediyor günü. Martılar son seferine çıkmış, serinlik çökmeye başlamış yavaştan. Dolunay var bu gece, belli etmeye başlamış kendisini.
Bir kız oturuyor o sahilde, oldukça düşünceli, gözleri hafif nemli. İzliyor güneşin sessizce çekilişini. Uzun boylu bir kız yaklaşıyor yanına ve oturuyor sessizce.
"Seni tanıyorum. Nereden tanıyorsun diye sorma ama seni tanıyorum, kalbim seni tanıyor."
.
.
.
.
.
.
.
Merhabalar, nasılsınız efenim? Ben oldukça iyiyim. Uzun zamandır aklımda olan bir hikayeyi sizlerle paylaşmak isterim. Bu bir hayran kurgusuduur!
Olayların gerçek bir ilişkisi yoktur.
Homofobikler lütfen bu profilden uzak durun!
Ve siz sevgili HanZeh hayranları hoş geldiniz.
Kemerlerinizi bağlayın, uçuşa hazırız!