Camlardan dışarıyı izlerken gözüm az önce solladığım otobüsün 3-cü camına takıldı.
Başını cama yaslayıp gözlerini kapatmış bir kız vardı gözlerimin takıldığı yerde. Her halde kulağında da kulaklıktan bir şarkı.
Yorgun gözüküyordu, fazlasıya halsiz..
Yüzü bir su damlası kadar berrak, en az ay kadar ışıltılıydı. Başındaki beyaz örtü onu kar tanelerinden farksız kılmışdı.
_____________________________________
Camlardan dışarıyı izlerken gözüm az önce solladığım otobüsün 3-cü camına takıldı.
Başını cama yaslayıp gözlerini kapatmış bir kız vardı gözlerimin takıldığı yerde. Her halde kulağında da kulaklıktan bir şarkı.
Yorgun gözüküyordu, fazlasıya halsiz..
Yüzü bir su damlası kadar berrak, en az ay kadar ışıltılıydı. Başındaki beyaz örtü onu kar tanelerinden farksız kılmışdı.
Ama şimdi, aradığım Ay ışığı yanı başımda, kucağımda, baygın halde yatıyordu.
Güzelliğiyle büyülendiğim Ay kız'ın kapalı gözlerine dikdim gözlerimi. Ay gibi parlak, beyaz ve narin kızın kapalı gözlerine..
Yüzündeki her detayı incelemek istercesine bakarken, kipriklerinin dolgunluğuyla hafifçe kıstım gözlerimi.
O günden, şimdiye kadar yüzündeki masumluk zerresini kayb etmeyişiyle beraber, üzüntününde eksildiği söylenemezdi.
Ben uzun süre kucağımda baygın yatan Ay ışığını izledim. O, ise sadece uyudu, tıpkı gündüzleri ay'ın uykuya daldığı gibi..
_____________________________________