
Kendi acılarını bile görmezden gelmeye başladı. Ona çok şey borçlular. En başta mutlu ve annesiyle geçirdiği bir çocukluk. Baştan yarattı Alaz'ı. Eski onu yerle bir etti. İlk başta bu dönüştüğü canavara inanmak istemedi. Kim buna inanmak isterdi? Kim canavar olmak isterdi? Ama çoktan dönüşmüştü o kişiye. Artık eski Alaz olabilir miydi? Zor. Çok zordu. Küreği alıp kalbine kuyular kazdı. Ben düşmanlarının kanından azıcık bile pişmanlık duymayan, çığlıklarından zevk alan adamım. Canavar yarattılar benden. Bunu onlar istedi. Damarlarımdan harlı ateş bir zehir gibi akıyordu. Alaz Lalkan. Perla, yaşadıklarının getirdiklerinden dolayı karamsar gri bulutların ardından bakıyordu, hayatın renklerinin ne kadar güzel olduğunu bilmiyordu. Hiçbir duyguyu doğru dürüst tadamamıştı. Tatmak isterdi ama yapamazdı. O böyle büyütülmüştü. Çevresi yoktu. Aile kavramı sadece anne, baba ve kendinden oluşuyordu. Başka kimseyi tanımıyordu. Var mıydı? Onu da bilmiyordu. Sadece annesi ve babasının dedesi hakkında konuştuğunu duymuştu bir ya da iki kez. Anlayacağınız o ki Perla buydu. Daha ilerisi olabilir miydi? Bilmiyor. Belki olur? Belki de hak ettiği duyguları yaşamayı becerirdi. Ve o an kasım ayının onun dönüm noktası olacağını nerden bilebilirdi. Perla?All Rights Reserved