İzem, çocukluğundan beri korkunun gölgesinde büyümüştü. Babasının şiddetinden kaçacak yeri, annesinin ve abisinin sessizliğinden sığınacak bir köşesi olmadı. Gidecek cesareti bulamadığında kader onun için karar vermişti. Bir gece, yabancı bir adam kapıyı çaldı ve ailesini acımasızca öldürdü. Ama İzem'i öldürmemişti.
Ona onunla gelmesi gerektiğini söylediğinde, İzem yalnız kalmaktansa katiliyle gitmeyi seçti. Yıllar içinde öğrendi, güçlendi, ama adamın ondan sakladığı sırlar gün yüzüne çıkmayı bekliyordu. Ve bir gün, hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolmuştu.
İzem artık tek başına hayatta kalmak zorundaydı. Fakat doğum gününden sonra her şey değişti. Bir gece yarısı, kapısına gelen yaşlı bir adam onu almak istediğinde, İzem hayatının en büyük savaşına hazırlanması gerektiğini anladı. Çünkü o artık eski, savunmasız çocuk değildi.
Ama kaçabileceği bir yer de kalmamıştı.