Hasan, Konya'nın bozkırlarında zor bir ailede büyüdükten sonra üniversiteye başlayıp içsel bir huzursuzlukla hayatını sorgulamaya başlar. Rüyasında ailesinin intiharını görüp, sabah ezanıyla huzur bulduktan sonra felsefi bir yolculuğa çıkar. Üniversite yıllarında, sokak hayatını ve felsefesini derinlemesine yaşayan Babür ile tanışır ve onunla yaptığı sohbetler, Hasan'ı daha derin düşüncelere iter. Babür'den cesaret alarak, hayatındaki belirsizlikleri geride bırakıp içsel sorularına çözüm aramak için harekete geçmeye karar verir.