Prenses Nerezza, Ateş Krallığı'nın varisi olarak doğmuştu. Ancak tek bir kardeşi bile yoktu, bu yüzden onun gelecekteki hükümdar olması kaçınılmazdı. Fakat bu dünyada, kadınların yalnızca evlenip çocuk yapma rolüyle sınırlandırıldığı bir toplumda, onun liderlik yolundaki yolu çok daha karmaşıktı. Krallıklar arasındaki savaşlar hızla şiddetleniyor, katliamlar her geçen gün artıyordu. Her şeyin bir çözümü gerekiyordu, ve o çözümü, Su Kralı sundu: Bir Kraliyet Akademisi.
Bu akademi, gücün ve bilgeliğin birleşeceği, liderlerin yetişeceği yeni bir çağın simgesi olacaktı. Ancak Nerezza, sıradan bir varis değildi. O, iki elemente hükmedebilen tek kadındı. Ateş ve suyu aynı anda kontrol etme yeteneği, ona sıradan bir hükümdarın çok ötesinde bir güç veriyordu. Fakat bu güç, onu sadece krallık için değil, tüm diyar için bir umut kaynağı yapabilir ya da tüm her şeyi yok edebilirdi.
Kitaplara aşık olmasan bu satırlara bakıyor olmazdın.
Yeni bir evren keşfetme isteği, yeni karakterlere olan hayranlık duygusu ve belki de kendi dünyamızdan bir kaçış yolu. Nedeni ne olursa olsun kitap okumak tam anlamı ile andan kopuştu benim için. Biz okurların belki de en büyük ortak noktası okuduğumuz kitabın içinde bulunmak istemek veya o kitapta ki ulaşamayacağımızı bildiğimiz var olmayan karakterlere aşık olmak.
Peki bir gün kendinizi okuduğunuz kitabın içinde bulursanız? Ya da durun durun şöyle sormalıyım. Bir gün uyumak için yattığınız yataktan, okuduğunuz fantastik aşk kitabının kötü karakterinin yatağında kalksanız ne tepki verirdiniz?
Ben epey saçma bir tepki vermiştim.
Buyurun gelin bu bilinmeyen yolculuktan ve evrenden beraber çıkmanın yolunu bulalım. Sen yoksan her zaman bir kişi eksiğiz. Ne duruyorsun sende gel ve bir olalım. Yolumuzu bulalım. Belki de bulduğumuz yol çok da istediğimiz yol değildir bunu da hep beraber öğrenelim.
Başlangıç Tarihi: 28.08.2024