Şu an içinde bulunduğumuz durum sol yanımı öyle acıtıyordu ki nefes alamaz, ayakta duramaz bir hale gelmiştim. Öpmeye kıyamadığım kalın dudakları aralandığımda şimdi söyleyeceklerinin bizim miladımız olacağından habersizdim.
" Sen..." dedi ve derin bir nefes aldı. Elini koca gövdesinin sol yanına yasladı.
" Sen buraya girdin Mahperi! Bir kez girdin. Şimdi sen bile seni oradan çıkaramazsın."
Yaşadığım yoğun duygular içimde çığ gibi büyüyüp gözlerimden akmaya başlarken konuşmak için derin bir nefesi ciğerlerime doldurdum.
" Barla-" Konuşmama izin vermedi. Kollarımı iki yandan tutup beni küçücük kaldığım göğsüne yasladı. Alnı benimkiyle buluşunca istemsizce gözlerimi kapattım.
" Mahperim , ay gibi aydınlık, peri kadar güzel sevgilim benim."
Sözleri içimi dağıttı, nefeslerimi böldü. Öyle geldi ki bana kalbim atmayı bıraktı, ciğerlerim nefessiz kaldı.
" Vazgeçmem." Dedi yemin ederi gibi.
" Ben senden geçemem Peri kızı sen benim geçmişimsin, bugünümsün. Sen benim geleceğimsin." Sakince lakin kelimelerini bastırarak kulağıma fısıldadı sanki aksini düşünmeme bile izin vermiyordu.
" O kadar dolup taşmışım ki seninle. Adını söyleyen kalbim, atar mı sanıyorsun sen gidersen."