Albay Özçelik'in ortanca çocuğu olan Devrim Özçelik, Millî İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) en parlak ajanlarından biriydi. Çocukluğundan bu yana bir ülkeyi benimsemişti: önce vatanını, sonra bayrağını ve nihayet sevdiklerini korumak için yaşıyordu. Onun için her şey bu temel üzerine inşa edilmişti.
Hayatı boyunca bildiği şeyler sınırlıydı, ama netti: Koruma içgüdüsü.
Sevdiğin insanları korursun, güvenmediklerinden korunursun ve sevdiğin insanlar tarafından korunmayı hak edersin. Ona göre hayat, matematik kadar basitti: İki artı iki dört ederdi.
Ta ki... Hayatı, yeni kurulan teşkilat ekibiyle kesişen kadar.
Bu ekibin bir parçası olmak, onun için sadece bir görev değil, bir dönüm noktasıydı. Bazılarını tanısa da yenileri ile tanışmak, bugüne kadar üzerine inşa ettiği doğrularını sorgulamasına neden oldu. Ve bu sorgulamalar, onu hiç beklemediği bir gerçekle yüzleştirdi: Sevmenin, korumaktan çok daha fazlasını olduğu.
Bu gerçeği ona öğreten, derin yaralarını saklamaya çalışan bir kadındı. Kadının bakışları, içindeki fırtınaları ve geçmişin izlerini yansıtıyordu. Devrim, o kadını sevdi; geçmişin tüm yüküne rağmen hem de . Ve kadın da onu sevdi; onun sert kabuğunun altındaki o sessiz, koruyucu ruhu bilerek.
Hayat, onları birbirine bağlayan bir kader ipi gibi kırmızı bir bağla düğümlendi. Onlar bu ipi çözmeye, özgürleşmeye çalıştıkça, ip daha da kördüğüm oldu. Kördüğümü çözmek için çabalamak yerine artık yapılacak tek bir şey kalmıştı: İpe sıkı sıkıya tutunmak ve birbirine bağlanmak. Çünkü bu bağ, sadece geçmişin yaralarını değil, geleceğin umutlarını da taşıyordu.
Devrim Özçelik artık sadece korumak için yaşamıyordu. Şimdi, sevmek ve sevilmek için de mücadele edecekti..
Hayatı bir gecede değişen Yüzbaşı ve Didem...
Yaralanan abisi için endişelenen Didem Kopmaz abisinin göreve gitmesini istemediği için gizlice abisinin komutanına yazar. Askeri için endişelenen Yüzbaşı hiç düşünmeden evlerine gelirken ikisininde bir haber olduğu bir gerçek vardı ki.
Aşk ilk görüşte onların kalbine yerleşmeyi bekliyordu.
Bir bakış ikisininde dengelerini sarsmıştı. Didem ilk defa bir yere ait hissederken Yüzbaşı Akser Bolatav 31 yıllık hayatında ilk defa yenilmişti.
Aşkları kolay olmayacaktı çünkü Akser'in korkuları vardı. O korkuları yenmek ne Akser için kolay olacaktı ne de Didem için.
"Sen benim kalbime bir vurgun yaptın bir daha da adın ordan silinmedi."
18.02.2022