Krizantem çiçeği (+18)
  • Reads 1,217
  • Votes 161
  • Parts 20
  • Reads 1,217
  • Votes 161
  • Parts 20
Ongoing, First published Dec 18, 2024
Mature
20 new parts
MELİS KARACA & GİANLUCA MORETTİ

Melis, salonun ortasında kocası oğlu Buğra'yı kucağına almış bir şekilde otururken gördü. Adamın yüzünde garip bir ifade vardı. Bir yandan babalık şefkati, diğer yandan Melis'i incitmenin keyfi.

Luca, Buğra'nın küçük ellerini tutarak yavaşça oynuyordu. Çocuğun gülüşleri salonu dolduruyordu, ama Melis'in içinde tarifsiz bir acı vardı. Gözleri oğluna kilitlenmişti, ama bir adım bile atmaya cesaret edemiyordu.

"Yaklaşma," dedi Luca, gözlerini Melis'e dikerek. Sesi soğuk ve buyurgandı.

Melis durdu. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu. "Ne olur... Luca, sadece onu kucağıma alayım. Bir kere... Sadece bir kere dokunayım."

Luca alaycı bir kahkaha attı. "Hayır, Melis. Sen bu şansı hak etmiyorsun. O benim oğlum. Senin gibi birinin dokunuşunu hak etmiyor."

Melis, dizlerinin üzerine çökerek ellerini birleştirdi. "Lütfen... O benim oğlum. Benim kanım, canım. Ona dokunmadan yaşayamam. Ne istersen yaparım, ama lütfen onu bana ver."

Luca, Buğra'yı biraz daha sıkıca kucakladı ve onun saçlarını okşadı. Çocuğun masum bakışları, Melis'in kalbini daha da sıkıştırıyordu.

Luca, öfkeyle bir adım daha ona yaklaştı. "Sus artık! Senin hislerin beni ilgilendirmiyor. İşini yap ve sus. Yoksa bu geceyi de bodrumda geçirirsin!" diye kükredi.

Melis, kendini savunmak için bir şeyler söylemeye çalıştı, ama Luca çoktan öfkesine yenik düşmüştü. Onu itmek isterken, Melis dengesini kaybetti ve hızla alt kattaki salonun ortadaki cam masasına düştü. Çıkan sesle birlikte her şey bir an için durdu. Luca, gözlerinin önünde Melis'in kanlar içinde yerde yatışını gördüğünde donakaldı.


Kitap şahsıma aittir. Herhangi bir benzerlik ya da (ç)alma durumunda gerekli işlemler yapılır.
All Rights Reserved
Sign up to add Krizantem çiçeği (+18) to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
Aile Olalım | +18 | by _lovestory17
4 parts Ongoing
"Kaçma benden," diye fısıldadı adam, tadına doyamadığı dudaklara doğru. "Kaçmıyorum," dedi, üstündeki bedeni daha çok hissetmek istercesine kendine çekip bastırırken, kaçmadığına da ikna etmek ister gibi, buradayım der gibi. Sol eli sardığı parmaklardan ayrıldı ve çıplak bel oyuntusunu okşamaya başladı. Ona istediğini vermek ister gibi ağırlığını üzerine bıraktı, diğer eli dirseğininden yatağa yaslıyken yumuşacık saçlarını okşamaya başladı kadının. Kulağına dolan hafif inleme ile başını boynuna eğdi. Burnunu yasladığı boyundan kulağının altına kadar diliyle ıslak bir yol çizdi. Kulağına dolan hızlanan tatlı nefesler ve çıplak göğsüne çarpan göğüslerin etkisiyle dudaklarının arasına aldığı kulak memesine ufak bir ısırık bıraktı. "Hmmm." Boğazından gelen derin bir sesle konuşmaya devam etti. "Demek kaçmıyorsun, öyle mi?" Üstündeki adamın sıcak nefesleri boynuna vururken kurumuş dudaklarını diliyle ıslatıp inlercesine fısıldadı. "Evet, kaçmıyorum." Ondan pek sık duymadığı bir kıkırtı doldu kulağına. Kalp atışlarını hızlandıran gülümsemesini hissetti görmese de, görmeyi ne kadar çok isterdi. "Bedenin burada, ellerimin arasında," hissetmek, hissettirmek için dudaklarını boynuna bastırdı derin bir öpücük bırakıp başını kaldırdı, karısı ile göz göze geldi. "Peki ya sarıp sarmaladığın, herkesten sakladığın, kimseye kapısını aralamadığın kalbin? Sence o benden kaçmıyor mu gece güzelim?"
You may also like
Slide 1 of 10
Aile Olalım | +18 | cover
AFACAN & GÜZEL BAKICI cover
Mehlika cover
Kalpteki Mayın Tarlası cover
Mahkum (Töre) cover
SADECE BACIMSIN  cover
ARKADAŞIM #Wattys2015 cover
Delibal cover
orenda +21 cover
NE MÜNASEBET - Yarı texting cover

Aile Olalım | +18 |

4 parts Ongoing

"Kaçma benden," diye fısıldadı adam, tadına doyamadığı dudaklara doğru. "Kaçmıyorum," dedi, üstündeki bedeni daha çok hissetmek istercesine kendine çekip bastırırken, kaçmadığına da ikna etmek ister gibi, buradayım der gibi. Sol eli sardığı parmaklardan ayrıldı ve çıplak bel oyuntusunu okşamaya başladı. Ona istediğini vermek ister gibi ağırlığını üzerine bıraktı, diğer eli dirseğininden yatağa yaslıyken yumuşacık saçlarını okşamaya başladı kadının. Kulağına dolan hafif inleme ile başını boynuna eğdi. Burnunu yasladığı boyundan kulağının altına kadar diliyle ıslak bir yol çizdi. Kulağına dolan hızlanan tatlı nefesler ve çıplak göğsüne çarpan göğüslerin etkisiyle dudaklarının arasına aldığı kulak memesine ufak bir ısırık bıraktı. "Hmmm." Boğazından gelen derin bir sesle konuşmaya devam etti. "Demek kaçmıyorsun, öyle mi?" Üstündeki adamın sıcak nefesleri boynuna vururken kurumuş dudaklarını diliyle ıslatıp inlercesine fısıldadı. "Evet, kaçmıyorum." Ondan pek sık duymadığı bir kıkırtı doldu kulağına. Kalp atışlarını hızlandıran gülümsemesini hissetti görmese de, görmeyi ne kadar çok isterdi. "Bedenin burada, ellerimin arasında," hissetmek, hissettirmek için dudaklarını boynuna bastırdı derin bir öpücük bırakıp başını kaldırdı, karısı ile göz göze geldi. "Peki ya sarıp sarmaladığın, herkesten sakladığın, kimseye kapısını aralamadığın kalbin? Sence o benden kaçmıyor mu gece güzelim?"