Evet... bir Vinland Saga şeysi daha. Sanırım vikingleri biraz fazla seviyorum. Öhm.. neyse
Ana karakterimiz Seras, Harald'ın yönettiği Norveç'te yaşamaktadır. Ordudaki Kadın tümeninin 3 büyük komutanından biridir.
Babası Crocus ise Norveç'in en ileri gelen komutanlarından biridir. Kral'ın gözdesi ve ailesi dışında en güvendiği adamıdır.
Crocus, hep seviği kadından bir oğlununun olmasını ve onurlu bir savaşçı olarak onu gururlandırmasını istemiştir. Ama Crocus'un karısı Karielle, ilk çocuğunu doğurduktan hemen sonra vefat etmiştir. Crocus karısının ölümünden sonra mahvolmuştur. Elinde ne bir erkek çocuğu ne de geceleri şefkatini talep edebileceğiniz bir eşi kalmıştır. Sevgili karısından kalan tek şey bir kız çocuğudur. Galler ve Norveç melezi sıradan bir kız çocuğu...
Crocus karısının vefatının ardından bir süre sadece fetihlere ve diğer ülkeler ile olan siyasi ilişkilere odaklanır. Sahip çıkması gereken bir kız evladının var olduğunu neredeyse unutmuştur. Hatta ona bir isim bile koymamıştır.
Bir gün yine Crocus ordusuna liderlik ederken büyük bir bozguna uğrar. Neredeyse ordusunun tamamı helak olur. Norveçe geri dönünce kral ona zaten yeterince fetih yaptığını ve uzun bir süre dinlenmesini tavsiye eder. Kralın tavsiyeleri emir niteliğindedir. Crocus bunu kabul etmek durumunda kalır. Bir süre boşlukta kalan Crocus'a "bir kızın vardı değil mi?" diye sorulduğuna bir tokat yemiş gibi sarsılır. İlk başta pek önemsememeye çalışsa bile kızını görmek onunla tanışmak ister. Sonuçta O, değerli kadını Karielle'den kalan tek şeydir.
Crocus fetihlere meşgulken Seras'ı saraydaki hizmetçiler onu aynı bir hizmetçi çocuğu gibi yetiştirir. Seras artık neredeyse 6 yaşındadır. Ve henüz bir ismi bile yoktur. Ona Crocus'un kızı diye seslenirler. Seras kendini ne bir hizmetçi gibi ne de bir konutanın kızı gibi hissediyordur.