Hale'nin saçmalıkları yüzünden daha başımıza neler gelecekti acaba... "Beyefendi, kuzenim sarhoş,bu oyun geçersizdir!" Diyerek itiraz ettim. "Hiç öyle sanmıyorum hanımefendi." Dedi benim taklidimi yaparak. Adam elini masanın üzerinde birleştirerek dirseklerini dayadı. "Porta foto"(fotoğrafları getir) Başka dil konuşmuştu,yabancı mıydı? Türkçeyi gayet akıcı konuşuyordu. Bir adam elinde telefonla o adamın yanında durdu. Adam içinde birşeyler karıştırdıktan sonra birden havalanmamla kendimi o adamın yanında buldum,tabiri caizse kucağında! "Bırakır mısınız beni!" Telefonu bana çevirdiğinde debelenmeyi bırakmıştım. Tek eli belimi sararken okşamayı da ihmal etmedi. Bunlar... Bunlar Tarık'la Haleydi! Hale,tarığın kucağında oturuyordu ve ellerini tarığın göğsüne koymuştu,üzerinde sadece iç çamaşırı vardı. Dolgun göğüsleri tarıkla bir olmuştu. "Şimdi hanımefendi,sana iki seçenek sunuyorum,ya bu piç kurusunun kafasına sıkarım,yada arkadaşının,pardon düzeltiyorum kuzenindi değil mi? Onun borcunu ödemek için bu gece benimle gelirsin." ... Yaz Turhan& Lorenzo GrassoAll Rights Reserved
1 part