GÜNEŞ'İN ÇAĞRISI

Genç yaşta zorla evlendirilen Elçin yaşamaktan vazgeçtiği sırada hayat ona bir yaşaması için bir sebep verir. Onun bir kız çocuğu olacaktı. O kadar mutlu olmuştu ki bunu öğrendiğinde. Artık tek başına olmayacaktı. Canı pahasına koruyacağı bir kızı olacaktı. Kızı Güneş doğduktan sonra altı yaşına kadar beraber yaşamışlardı ama kocası kızına dolaylı yoldan da olsa zarar vermeyi başarıyordu. Elçin istemese de kızını yurda bırakır.
Güneş yurtta Çağrı Efe ile tanışır .Bir süre beraber yaşarlar fakat daha sonra ayrılırlar. Bu sürede Elçin olanlara daha fazla dayanamaz belki bir gün kızı okur diye bir mektup yazar ve intihar eder.
Yıllar sonra Güneş annesinin ona bıraktığı mektubu bulur ve okur. Annesinin babası yüzünden öldüğünü öğrenir ve intikam almak ister. Bu sırada adı Çağrı olan iki kişiyle tanışır peki bunlardan hangisi Güneş'in Çağrısı ' dır?

...Yanımda kanlar içindeki cesedi görünce ağlamaya başladım. Kan görmekten nefret ediyordum. Dışarıdan silah sesleri geldiğini suyunca Çağrı'nın geldiğini anlamıştım. Bir anda alt kattan "Güneş biliyorum buradasın korkma seni almaya geldim." dedi. Duymayacağını bilsem de "Korkmuyorum." dedim ağlarken. Ağlamamın sebebi korkmak değil kandı, kan görmem, kokusunu almamdı. Çağrı gelmişti. Kapıyı kırıp içeri geldi. İstemeden de olsa ağlamaya devam ediyordum. Beni kucağına aldı. Kollarımı boynuna sardım. Gözyaşlarım boynunu ıslatıyordu. Beni hızlıca bahçeye çıkardı ve yere indirip sarıldı. Bir an kemiklerim kırılacak sanmıştım. Sanki onun yanımda olduğumu kendine kanıtlamak istiyor gibiydi. Bende ona sarıldım. "Kandan nefret ediyorum. O mide bulandırıcı kokusundan. Güzel ama korkutucu görünen renginden..." "Kandan bu kadar nefret ediyorsun ama soyadında bile kan var. Eğer bu kadar nefret ediyorsan soyadındaki kanı atsak sadece demir kalsa olur mu