"Sessizlik... Öyle bir şey ki, bazen huzur, bazen cehennem olur. O, çatışma bittiğinde çöken, kulakları sağır eden o boşluk... Mermilerin yankısı sustuğunda geriye sadece nefesin ve kalp atışların kalır. Tıpkı şimdi olduğu gibi. Soluk aldığım her saniye, geçmişten bir iz taşır; toprağa düşen kan, sırtımda taşıdığım yükün ağırlığını hatırlatır. Ben Karaca Birgan. Kim olduğumu sorarsanız, verebileceğim tek cevap şu: Kendi yarattığım duvarların arasında hayatta kalmaya çalışan bir insan."
Çocukluk...
Göğsümüzün içindeki lalelerdi çocukluk, yaşatamadık.
Adaletin olmadığı bir ülke, belirli güçlü örgütlerin de içinde bulunduğu bu ülkenin en büyük matemi adaletsizlikti. Bir tarafta kadın ve çocuk cinayetleri vardı. Diğer tarafta ise serbest bırakılan suçlular. Ölüm, bu ülkenin en en bilindik yüzüydü.
❧
"Çocukluğumuzun en karanlık sokaklarında yeşermeyi bekleyen umut tohumları var.
Laleler, çocukluğumuzdur. Benim çocukluğum da sensin, Güvercin. Umutlarım da.
Lalelerimize..."
SE.
.
Bu kitapta bahsi geçen karakterler, kurumlar ve olaylar her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir ve kalemime aittir.