Karanlık, nemli bir koridorda yankılanan ayak sesleri... Her adımda daha ağır bir nefes, daha belirgin bir çarpıntı. Koridorun sonundaki kapı, hafif aralık. Kapının ardından gelen uğultu, tanıdık bir ses... Adını fısıldıyor.
İçinde hâlâ acıyan bir yer vardı, ama iyi şeyler vaat eden bir acıydı bu, tamamen kapanmadan önce kabuk tutarken yanan yaralar gibi sıcak, ama yumuşak bir acı.