İstanbul'un arka sokaklarında, eski kitaplarla dolu bir sahaf dükkanı vardı. Çevresindeki caddelere göre biraz daha tenha, biraz daha hüzünlüydü. İçeriye girdiğinizde, kitapların sayfalarından gelen kokular ve tozların arasında kaybolmuş bir zaman dilimi vardı. Bu dükkanın sahibi, kimseye pek yakın durmayan, sessiz ve sakin bir adamdı: Vural. Görünüşte sıradan bir sahaf gibi görünse de, kimse onun asıl kimliğini bilmezdi.Vural'ın hayatı, hayatını kaybetmiş bir aileye duyduğu özlemle geçiyordu. Ancak onun geçmişi, bir yanda ailesinin acısıyla, bir yanda da ülkesine duyduğu sadakatle şekillenmişti. Bir gün, dükkanına gelen genç bir kız hayatını değiştirecekti.