Atlas: Zaman bize ne söyler, biliyor musun?
Alin: Ne söyler?
Atlas: Saatin tik takları, yelkovanın usulca ilerleyişi, her geçen saniyenin ardında bıraktığı yegane sessizlik. Hepsi aynı gerçeği fısıldar kulağımıza: Her an bir vedadır.
Alin: Vedalar, her zaman bu kadar ağır mı olur?
Atlas: Kimi gözyaşıyla mühürlenir, kimi titrek bir iç çekişle, kimi de sessizce kabul edilen bir eksilmeyle. Ve biz, farkında olmadan her an bir şeyleri uğurlarız hayatımızdan. Bir insanı, bir duyguyu, bir umudu, zira kendimizden bir parçayı.
Alin: Peki ya biz? Biz de uğurlanır mıyız bir gün fark edilmeden?
Atlas: Herkes bir gün uğurlanır. Saat susana dek, zaman eksiltmeye devam eder. Bizse kimi zaman farkında olarak, kimi zaman da hiç anlamadan yitip gideriz o vedaların içinde.