İşine aşık, çok başarılı, her bir başarısına ayrı ödüller alan bir kadın düşünün. Efnan Lidya Ardınç. Efnan Lidya, yargı muhabiri; işinden başka bir şey düşünmeyen, tüm zamanlarını adliye koridorlarında ve gündemde ki davalarla geçiren işkolik bir kadındır. Adliye'nin içerisinde hep koştuğu o koridorun uzun yolunda hayatını değiştirecek, elleri kelepçeli bir adamla çarpışıp, tüm bildiklerinden, doğrularından şaşacağını bilemezdi. ********** Elimde sıkıca tuttuğum mikrofonu kendisine doğru uzatırken, karşımda adliye koridorlarında adeta koşan adamla konuşmak için resmen çırpınıyordum. "Batur Bey, son bir soru daha sorabilir miyiz? Hakkınızda çıkan haberlerden sonra, adli kolluklar başta olmak üzere tüm yargıyı ve hüküm koltuklarını tehdit ettiğiniz doğru mu? Burada vereceğiniz cevabın biraz sonra içerde gireceğiniz sorgunuz başta olmak üzere alacağınız tepkileri ve cezaları etkileyeceğini unutmayın lütfen." Gri gözleri bana doğru, arkasını döndüğünde gözlerini benden ayırmadı. Göz pınarlarını kıstığında, gözlerinde ki renkte, ifadeler de çok ayrı bir boyuta ulaşmıştı. Hayır, herhangi bir tehdit veya korkutucu bir ifade yoktu ancak benim gibi dışardan, herhangi bir insanın anlayamacağı duygular ve kelimeler saklıydı gözlerinde. "Sen hariç cennetin güzel gözlü kızı." Elimde ki mikrofonla öylece olduğum yerde kalakalırken, o da benimle birlikte durmuştu. Nerden öğrendiğini bilmediğim isminin anlamını bir anda yüzüme karşı söylemesinin şokunu aşamazken, elimde ki mikrofondan hem tüm haber ajanslarının hem de tüm Ülke ve bağlı olduğumuz adli baronun onu duymuş olduğu gerçeği kafama dank etti. Bileklerinde ki kelepçelere ve kollarından tutan polis memurlarına rağmen elimde ki mikrofona yaklaştı. "Sadece sen güzel kadın. Sana laf etmem ve ettirmem. Bunu da tüm herkes böyle duysun."All Rights Reserved
1 part