Sırlar... Kanla mühürlenmiş, vahşetin gölgesinde saklanan sırlar. Sizin sırrınız ne kadar karanlık olabilir? Peki ya o sır, yalnızca sizin değil, başkalarının da hayatını elinde tutuyorsa? Bir yalanın gölgesinde yaşayanlar... Bilmiyorlar, değil mi? Hangi gecede, hangi kanla yazıldığını...
Ama sırlar, kan gibidir. Ne kadar saklamaya çalışsanız da, bir damlası bile yeter her şeyi açığa çıkarmaya. O geceki çığlıklar hâlâ kulaklarınızda yankılanıyor mu? Elinizdeki titremeyen soğuk metali hatırlıyor musunuz? Peki ya o sessiz, kan dolu gözler?
O sır, bir kefaret mi, yoksa bir lanet mi? Hangi yüzünüze inanırlar, hangi maskenizi yırtarlar? Herkes sırlar taşır... Ama bazı sırlar, sizin değil, kurbanlarınızın sırtında taşınır. Ve onların gölgesinde nefes alırsınız, bir gün hepsi geri döner diye bekleyerek. Geri dönecekler, biliyorsunuz. Ve o gün geldiğinde, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
E.