Bade Anastasia Ivanova, 8 yaşında bir gece kayboldu. O gece, karanlık onu yuttu ve geriye yalnızca sessizlik kaldı. Kayboluşu, bir efsaneye dönüştü; anlatılan her hikaye, onun yokluğunu biraz daha derinleştirdi. Yıllar sonra, Türkiye'nin seçkin özel kuvvetlerinden Börü Timi, Rusya'nın ücra bir köşesine gizemli bir operasyon düzenliyordu. Hedef, sıradan bir çiftlik gibi görünen, ancak içinde karanlık sırlar saklayan bir yerdi. Bu çiftlikte, Bade'nin kayboluşuna dair ipuçları vardı. Ama bu ipuçları ne kadar gerçeği yansıtıyordu? Yoksa karanlık, onların gözlerini mi bağlıyordu? Bade'nin o çiftlikteki hikayesi, sessizlikle yazılmış bir masal gibiydi. Duvarlara çizilmiş çiçekler, hayal mi gerçek mi belirsizdi. Türkçe yazılmış cümleler, bir çığlık mıydı yoksa bir oyun mu? Eski bir kemanın melodileri, bir yankı mıydı, yoksa zamana meydan okuyan bir anı mı? Ve o at... gerçekten özgürlüğü temsil ediyor muydu, yoksa başka bir kaçışın sembolü müydü? Börü Timi'nin operasyonu ilerledikçe, karanlık daha derinleşiyordu. Bade'nin izleri onları nereye götürecekti? Gerçek, onlara yaklaşmalarını bekleyen bir cevap mıydı, yoksa daha büyük bir labirent mi? Gökyüzü karanlıktan sıyrılmaya hazırlanırken, bir soru sessizliği deldi: "Kayıp biri gerçekten bulunabilir mi? Yoksa kaybolmak, aslında kendini yeniden yazmanın başka bir yolu mudur?"All Rights Reserved
1 part