Aşk mi nefretmi?
  • Reads 5
  • Votes 0
  • Parts 2
  • Reads 5
  • Votes 0
  • Parts 2
Ongoing, First published Jan 12
Nur- kendi capinda bir kiz 15 yaşinda
Gece-14 yaşinda ilişkisi yoktu sıkılıyordu
Altay-19-20 yaşinda
Atakan:19-20 yaşinda
---------------------------------------------------
  𝟐𝟏:𝟎𝟎

N:Gece ben biriyle konuşuyordum engelledi kavga ettik
G:neden guzelim? hesabima gel yaz 
N:peki
 ---------------------------------------------------
𝙃𝙚𝙨𝙖𝙗𝙖 𝙜𝙞𝙧𝙞ş 𝙮𝙖𝙥𝙖𝙧

N:altay özür dilerim barişalim mi?
A:Tamam peki
G:uff ne sıkıcısınız
Ak(atakan): Noldu hoşuna gitmedimi prenses?
G:ne diyon salak
Ak:kufur etme
G:kes sesini
Ak:kesmessem nolur ha?
G:bak sikerim belani
Ak;manyak kari ne istiyorsun git yazma
G:merakli degilim sana
 ---------------------------------------------------
 𝟏 𝐡𝐚𝐟𝐭𝐚 𝐬𝐨𝐧𝐫𝐚

N:gece altay ölmüş atakana yaz cok kotu
G:ben niye ona yazayim salak o
N:lutfen
G:uff peki

𝗴𝗲𝗰𝗲-𝗮𝘁𝗮𝗸𝗮𝗻 𝗸𝗼𝗻𝘂ş𝗺𝗮
A:öldü ben onsuz yaşiyamam
G:kendine gel o senin boyle olmani istemez
A:tessekurler minigim. aasla kiz tripi cekemem demiştim ama senin icin ölürüm.
 ---------------------------------------------------
 𝟐-𝟑 𝐠𝐮𝐧 𝐤𝐨𝐧𝐮ş𝐮𝐫𝐥𝐚𝐫 𝐛𝐚𝐲𝐚 𝐲𝐚𝐤𝐢𝐧 𝐬𝐚𝐦𝐢𝐦𝐢 𝐨𝐥𝐮𝐫𝐥𝐚𝐫 𝐛𝐢𝐫 𝐛𝐢𝐫𝐢𝐧𝐝𝐞𝐧 𝐤𝐨𝐩𝐚𝐦𝐚𝐲𝐚𝐜𝐚𝐤 𝐝𝐞𝐫𝐞𝐜𝐞𝐝𝐞𝐥𝐞𝐫 
G(gamze):gece atakan öldü
G:nasil ya? sacmalama.
ga:Uzgunum kendini harap etme nolur
𝟏 𝐡𝐚𝐟𝐭𝐚 𝐬𝐨𝐧𝐫𝐚
G: kac gundur yemek yemiyorum icmiyorum ağlıyorum sadece nur
N:bende
 ---------------------------------------------------
𝟭-𝟮 𝘆𝗶𝗹 𝗴𝗲𝗰𝗲𝗿 𝗻𝘂𝗿 𝘁𝗼𝗽𝗮𝗿𝗹𝗮𝗻𝗺𝗶𝘀𝘁𝗶 𝗳𝗮𝗸𝗮𝘁 𝗴𝗲𝗰𝗲 𝗵𝗮𝗹𝗮 𝗮𝘆𝗻𝗶𝘆𝗱𝗶
𝐁𝐢𝐫𝐝𝐞𝐧 𝐛𝐢𝐫 𝐡𝐞𝐬𝐚𝐛 𝐲𝐚𝐳𝐚𝐫 ve...
All Rights Reserved
Sign up to add Aşk mi nefretmi? to your library and receive updates
or
#166atakan
Content Guidelines
You may also like
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
72 parts Ongoing
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~ by yildizmutlu91
93 parts Ongoing
# Gençkurgu-- Fantastik # # 3. Fantastik # 1. Akademi # 1. Büyü # 1. Ejderha # 1. Efsane # 1. Elementler # 1. Krallık # 1.Takıntı # 1. Savaş - Düşünsene, sen büyünün her şey olduğu bir dünyada, zerre kadar büyü gücüne sahip değilsin. Sen bu dünyada hiçbir şey yapmazsın. Her şeyden vazgeç gitsin. Sen doğuştan eziksin ! Cümlesini bitirdikten sonra yüzüme doğru baktı. Gözlerindeki aşağılayan bakışlarla yaptığım mimikleri izliyordu. Sağ elini kaldırıp yüzünü aşağıya yukarı doğru sıvazladıktan sonra eli yüzünde durdu. Elinin yardımıyla sağ gözünün göz kabağını havaya kaldırdı. Işaret ve orta parmağını gözünün üstüne yerleştirip göz bebeğinin iyice görmemi sağladı. Göz bebeğinin içinde bile beni aşağılayan, hor gören bir tutum vardı. Elini yüzünden çekip gözlerini gözlerime tekrar dikti ve güçlü kahkahalar atarak gülmeye başladı. O kahkahalar attıkça içimde kopan fırtınadan haberi bile yoktu. - Yanılıyosun ! Dedim sesim güçlü ve yüksek çıkmıştı. Yüzüne doğru baktığımda anlamsız gülümsemesi kaybulmuş şaşkın bir şekilde bakıyordu. - Ben ezik değilim. Ben güçsüzleri korumak için kendini ateşe atmış biriyim. **************** İçinde bulunduğum Daryon krallığı da dahil bütün dünya büyü gücü üzerine kuruluyken benim içimde hiçbir büyü gücü yoktu. Köyümüze gelen elçinin beni akademiye götürmesi ile bütün hayatım kökten değişti. Şimdi ejderhayı ve yeni sahip olduğum güçleri kullanarak en güçlü olmak zorundaydım. Bu sayede canımdan bile değer verdiğim herkesi koruyabilecektim.
Katil Karakterin Yolu by Godeleness
29 parts Ongoing
+21 cinsellik ve şiddet içeren sahneler bulunmaktadır. Bu hikaye Dark Romance kategorisindedir ve küçük yaştaki arkadaşlar için uygun değildir. Lütfen dikkate alınız. ✩。:*•.───── ❁ ❁ ─────.•*:。✩ Senin için her gün saçlarımı saldım. Dudaklarımdaki ruju tazeleyip durdum. Parfümsüz dışarıya çıkmadım. Yeni giysiler aldım. O giysileri hakkıyla taşıyabilmek için kilo verdim. Sırf sen birkaç saniye daha uzun bak diye hesaplar yaptım. Kahkaha atmadım, yüz hatlarımı korudum. Beni güzel gör istedim. Baktığında beni arzulaman için dünyanın en güzel kızı olmaya çalıştım. Güzel gözlerine bakarken kayboldum, derinlere battım. Sense elimden tutmak yerine beni gözlerinin derinliklerinde boğmayı tercih ettin. Kırmızı rujum dağıldı, makyajım silindi, saçlarım kabardı. Ve yeniden kilo alıyorum galiba. Seni beklemekten vazgeçtiğim gün, kendimden vazgeçtiğim gün mü olmalıydı? Hayır, böyle bitmesi şart değildi. Gözlerini açıp bana baksaydın, yaklaşıp ellerimi tutsaydın... Ya da en azından beni yanıtsız bırakmasaydın böyle bitmezdi. Eğer beni biraz bile sevseydin dünyanın en güzel kızı olurdum. En güzel, en asil ve en mutlu... Ama şimdi en suçluyum. Seni sevdiğim için, hiç olmadığım kadar suçluyum. Vazgeçişimin damgası, intiharımın tescili. Dudaklarını bir kez bile öpememenin sancısı. Aramıza koyduğun duvarlardan atlama vaktim. Aşağı düşeceğim sevgilim ve öleceğim. Bir kez bile kalbine gömülmeyeceğim. Çürümeme izin ver. Bu yorgun beden karışsın toprağa ve and içelim birlikte, birbirimizi görmeyeceğimize. Sakın bir kavanoza koyma, kalbim çoktan darılmış sana. Ve o güzel gözlerin... Yaşarken görmedin, ölü bedenime değmesin. Beni en güzel halimle hatırla. Kanı çekilmiş, çürümüş ve delicesine sarhoşken değil. Senin için geldiğim o gün gibi, en güzel halimle...
You may also like
Slide 1 of 10
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover
FERİT (GAY) cover
GÖLGESİZ DÜŞLER KRALLIĞI-( Kırılma Serisi-1 )-"Mücadele" cover
90'lar Yeniden cover
EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~ cover
KARANLIĞIN ŞEHRİ cover
YAŞAMAYANLAR (KİTAP OLUYOR) cover
𝐘𝐀𝐒𝐀𝐊𝐋𝐀𝐍𝐌𝐈Ş 𝐓𝐔𝐓𝐊𝐔 +𝟣𝟪 cover
HAYALDİ *Gerçek Oldu* cover
Katil Karakterin Yolu cover

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu)

72 parts Ongoing

Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.